Konuşurken şu noktalara dikkat et
Ey oğul!
1. Söz verdiğinde onu mümkün olduğu
ölçüde yerine getir.
2. Konuştuğunda ancak doğruyu söyle.
3. Sağırlara seslenir gibi konuşma.
4. Dilsizlere hitap eder gibi sesini
kısma.
5. Makbul söz söyle, güzel konuşmaya
çalış.
6. Seni dinleyenin olduğu takdirde
konuş.
7. İlgi duyulmayan yerde konuşma.
8. Halkın kabul etmeyeceği ve garip
karşılayacağı olaylardan söz etme.
9. Bazı sözleri devamlı olarak
tekarlayıp durma: "Yani, ondan sonra, evet evet evet, hayır hayır
hayır," ve benzeri gibi...
Büyüklerin sofrasında dikkatli ol
Ey oğul!
Büyüklerle bir sofraya oturduğun
zaman fazla su isteme. Etin kemiği ile fazla meşgul olma. Hiçbir yemeği
ayıplama ve sofradaki hiçbir yiyeceği küçümseme. Sonra sofra sahibini üzmüş
olursun.
Gözü aç ve savurgan olma
Ey oğul!
Kendini iyice sıkıntıya sokmuş bir
miskin gibi gözü aç; mal kıymeti bilmeyen, ilerisini görmeyen bir sefih gibi
savurgan olma. Sana ait hakları belirle. Dostuna saygılı, düşmanına insaflı ol.
Nimetlere şükret
Ey oğul!
Allah'ın verdiği nimete dâima şükret.
Musa Aleyhisselâm, münacatında,
"Yâ Rabbi! Âdemoğullarına el, ayak, göz, kulak ve sair birçok nimetler
verdin. Âdemoğulları bu nimetlerin şükrünü nasıl îfa edebilir?" diye sordu.
Cenab-ı Hak ona şöyle buyurdu:
"Yâ Musa! Verdiğim nimeti Benden
bilip, kendi işinden ve çalışmasından bilmeyen kulum, ona verdiğim nimetin
şükrünü eda etmiş olur. Verdiğim nimetleri kendinden ve çalışmalarından bilip,
Benden bilmeyen kulum da nimetin şükrünü eda etmemiş olur. Kula lâyık olan gece
ve gündüz Bana teşbih ve hamd etmektir."
Fakirlere ihsan et
Ey oğul!
Cenab-ı
Hakkın ihsan buyurduğu nimetten fakirleri ve muhtaçları
hissedar etmek şükürdür. Eğer kapına bir fakir gelirse, onun kalbini hoş et, öyle
gönder.
Sadakayı gizli ver
Ey oğul!
Sadaka verirken gizli vermek, kendine
bir musibet geldiğinde bağırıp çağırmayarak, yaygara yapmayarak gizlemek
gerekir.
Bir günah işlediğinde ceza gelmeden
hemen tevbe et. Sadaka vermek sıddıklar nişanıdır. Onlar sıddıklar
zümresindendir.
Tamahkâr olma
Ey oğul!
Tamahkâr olma. Kalbin katı ve kara
olur. Çok mal arttırmak için hasislik etme.
Salih insanların sohbetinde bulun
Ey oğul!
Âlimlerin ve sâlih insanların sohbet
ve meclisinde bulunmayı elden bırakma. Peygamber Efendimiz bir hadislerinde
şöyle buyurmuşlardır:
"Bir kimse ulema ve sâlihlerin
meclis ve sohbetine giderse. Cenab-ı Hak o kimsenin herbir adımına karşılık kabul
olunmuş bir hac sevabı ihsan eder."
Âlim ve sâlih zatlar Allah'ın
dostlarıdır. Onları ziyaret edenin sevabı Allah'ın evini ziyaret edenin sevabı
gibidir.
Dargınları barıştır
Ey oğul!
Dargın ve küsülü olanları barıştır
ki, sen de yarın Kıyamet gününde mesrur ve şad olasın.
Musa Aleyhisselâm münacatında,
"Yâ Rabbi! Küsülü iki kişiyi barıştırana ne ecir verirsin? Senin rızanı kazanmak için halka
zulmetmeyenlere nasıl bir mükâfat verirsin?" diye sordu.
Hak Teâlâ şöyle buyurdu:
"Ben de yarın Kıyamet gününde
ona selâmet verip korktuğundan emin ederim."
Merhametli ol
Ey oğul!
Cenab-ı Hak şefkati ve merhameti
sebebiyle Musa Aleyhisselâma peygamberlik verdi. Ey oğul! Sen de şefkat ve
merhameti elden bırakma ki merteben yüce olsun.
Yeryüzünde olan mahlukata merhamet
eyle. Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
"Yâ Ebâ Hüreyre! Yeryüzünde olan
mahlukata merhar met eylersen, Allah da sana merhamet eder."
Anne-babanın rızasını al
Ey oğul!
Anne-baban
yaşlanınca elinden geldiği kadar onlara yardım et. Çünkü ebeveynin, sen
küçükken türlü türlü zahmetini çektiler. Devamlı onların hayır duasını al.
Beddua ederlerse dünyan da, âhiretin de yıkılır. Anne-babanın rızası Allah'ın
rızasıdır. Onların öfkelenmesi Allah'ın gazabıdır.
Resul-i Kibriya Efendimiz (a.s.m.),
"Cennet onların ayağı altındadır" buyurmuştur.
Bir hadiste şöyle buyurmuştur:
"Anne-babasına iyilik edenin, onların gönlünü alanın ömrü bereketli ve
uzun olur. Yarın kıyamette azap görmez."
Yakın akrabalarına iyilikte bulun
Ey oğul!
Amcan ve halan baban hükmündedir,
teyzen ve dayın da ana hükmündedir. Onlara anne-babana ettiğin hürmet gibi
hürmet et. Hayır dualarını almaya çalış, sakın ihmal etme.
Âmâ akrabana iyilik et
Ey oğul!
Senin evindeki bereket direği,
rahmetin vesilesi, sana gelecek musibetlerin gidericisi evindeki yaşlı âmâ
akra-bandır. "İdare edemiyorum, geçimim dardır" deme. Onların
vesilesiyle gelen bereket olmasaydı, geçimin daha da darlaşacaktı.
Hocana hürmet et
Ey oğul!
Hocana tazim ve hürmet et. Çünkü hoca
hakkı ana-baba hakkından fazladır. Ana-baban dünyanı mamur ederken, hocan
âhiretini mamur eder. Onun içindir ki, hocaya hürmet, ana-babaya hürmetten
efdaldir.
Hocanı gördüğün zaman elini öp,
hürmet et, diz çöküp edeple otur. Senden bir isteği olursa, kendi işini bırak,
önce onun işini gör.
Eğer fakir ise elinden geldiği kadar
yardım ederek hayır duasını al. Çünkü hocanın talebesine duası, ana-babanın
evladına duası gibidir.
Kardeşinin ayıbını gizle
Ey oğul!
Mü'min kardeşinin bir ayıp ve
kusurunu görürsen onu gizle, ifşa edip yayma.
Resul-i Ekrem (a.s.m.) şöyle
buyurmuştur:
"Kim bir mü'min kardeşinin
kusurunu görür de, halkın yânında onu rüsvay etmezse, Allahü Taâla Kıyamet
gününde onun ayıplarını örter, mahşerde halkın huzurunda rüsvay etmez."
Hayırlı işlerde devamlı ol
Ey oğul!
Hayırlı amellerinde sebat et ve
işlemede devamlı ol. Birgün yapıp birgün terk etme.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle
buyurmuştur: "Allah katında en sevgili amel, daimi yapılan ameldir. Daimî
yapılan amel kişiyi maksuduna ulaştırır."
Anne babana karşı gelme
Ey oğul!
Anne-babana karşı gelme. Gönüllerini
kırma. Kalblerini incitme.
Bir kimseden anne-babası razı olmazsa
o kimse için Cehennemden iki kapı açılır.
Bir kimsenin
anne-babası zâlim olsa bile onlara karşı âsi olmamalıdır.
Cenab-ı Hak, Musa Aleyhisselâma şöyle
buyurmuştur: "Ya Musa bil ki, günahların içinde bir günah vardır ki,
mizanda en ağır o gelir. O da anne-babası çağırdığı zaman, çocuğun onlara 'efendim'
deyip cevap vermemesidir.
Anne babanı darıltma
Ey oğul!
Anne-baban sana darılırsa, sen onlara
karşı gelme. Bir köle efendisine nasıl hürmet ve itaat ederse, sen de ana-baban
bir iş buyururlarsa o işi çabucak yap ki, sana beddua etmesinler. Eğer sana
darılırlarsa onlara karşı kafa tutma. Ellerini öpüp hiddetlerini teskin et
İzzet-i nefsini koru
Ey oğul!
Fakirlere karşı mütevazi ol.
Zenginlere karşı zillet gösterme. İzzet-i nefsini koru.
Kimseyi incitme
Ey oğul!
Âhirette selâmet istersen kimseyi
incitme. Bir çocuk görünce, "Bu günâh işlememiş masumdur. Ben günahkârım,
bu benden üstündür" de. Kendinden yaşlı birisini gördüğün zaman da,
"Bu benden çok ibadet etmiştir. Benden efdaldir" de.
Kendini herkesten aşağı gör
Ey oğul!
Cahil birisini görürsen, "Bu
bilmeyerek günah işler, ben ise bile bile günah işlerim, bu benden
efdaldir" de.
Bir fakiri görürsen "Bu imân ve
saadetle gider. Ben ise nasıl gideceğimi bilmiyorum. Bu benden efdaldir"
diye düşün.
Eğer bu şekilde kendini herkesten
aşağı görmezsen Allah katında yüce olamazsın.
Mü'min kardeşini sevindir
Ey oğul!
Mü'min kardeşini sevindir. Peygamber
Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse dünyada bir mü'min
kardeşim sevindirirse, Cenab-ı Hak kıyamet gününde onun kalbini ferahlatır."
Başka bir hadiste de şöyle
buyurmuştur:
"Bir kimse bir çocuğu
sevindirirse, Allah onu şirkten başka bütün geçmiş günahlarını bağışlar."
Mü'min kardeşinin ihtiyacını gör
Ey oğul!
Elinden geldiği kadar mü'min
kardeşinin ihtiyacını gör.
Peygamber Efendimiz (a.s.m) şöyle
buyurmuştur:
"Kim dünyada bir mü'min
kardeşinin ihtiyacını giderirse, Cenab-ı Hak, on'u dünyada, altmışı da âhirette
olmak üzere yetmiş ihtiyacını giderir."
Küçük ve büyük kardeşine güzelce
davran
Ey oğul!
Eğer kardeşin
senden küçük ise, ona edep ve terbiyeyi öğret. Okut ve tahsil yapmasını temin
et. Tatlı sözlerle öğüt ver, fena hallere düşmesine mâni ol.
Şayet kardeşin senden büyükse, ona
saygı ve hürmet göster, sözünü dinle, anlattıklarına kulak ver. Âhiret
kardeşine ise tazimde kusur etme. Senden bir haceti varsa, çabuk yerine getir.
Çünkü, ana-baba bir kardeşten âhiret kardeşin daha hayırlıdır.
Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.)
şöyle buyurmuştur:
"Birbirleriyle Allah için âhiret
kardeşi olanlara, Cenab-ı Hak âhirette bir derece ihsan eder ki, hiçbir amelle
o manevî dereceye erişilemez."
Eğer âhiret kardeşin uzakta ise ara
sıra ziyaret et, ihmal etme.
Oğlunu ve kızını iyi yetiştir
Ey oğul!
. Oğluna ve kızına küçükken edep ve
terbiye öğret. Onları iyi yetiştir. Büyüdükleri zaman öğretmen güç olur.
Hanımının ve çocuklarının bir suçu olursa bağışla.
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle
buyurmuştur:
"Çocuklarınızın, hanımınızın ve
hizmetçinizin suçunu bağışlayınız."
Küçüklerin kabahatim affetmek,
büyüklerin şanıdır.
En efdal sadaka ehline, evladına ve
hizmetçisine verdiğin sadakadır. Bir hadiste şöyle buyurulmuştur:
"Bir kimse hanımına, çocuklarına
ve hizmetçisine gönlünün istediği yemeği yedirirse, Allah Taalâ ona bin derece
ihsan eder."
Oğlunu yabancı kadınlarla ülfet
ettirme. Yedi yaşında namazı, dokuz yaşında orucu öğret. Günah ve haram olan
şeyleri bellet.
Misafire ikram et
Ey oğul!
Evine misafir gelirse kapıda karşıla,
selâmını al. İzzet ve ikram ile "Hoş geldiniz, safa geldiniz" diyerek
önlerine düş.
Odada üst başa oturt. Sen de aşağıya
otur. Yemek vaktinden önce gelmişse yemek çıkar. Yemek vaktinden sonra
gelmişlerse tatlı birşey ikram et.
Kalkıp giderken "Rahatsız
oldunuz, özür dilerim" diyerek kapıya kadar uğurla.
Gece kalmak için akşam üstü gelen
misafire de bu şekilde ikram et, yemek yedirdikten sonra gece fazla oturma.
Belki misafir yorgundur. Münasip bir yere yatağını yap, yanına su koy, tuvaleti
de göster. "Allah rahatlık versin" diyerek kendi odana çekil. Sabah
olunca kahvaltı çıkar. Eğer kalıcı misafir ise, kalıncaya kadar gönlünü hoş
tut. Gideceği vakit yemek yedirmeden bırakma. Belli bir yere kadar yolcu et,
"Allah selamet versin" diye dua et.
Yiyip içerken şunlara dikkat et
Ey oğul!
1. Sofraya oturmadan önce ellerini
yıka.
2. Sağ dizini dikip sol dizinin
üzerine otur.
3. Tabağın ortasından değil, kendi
önünden ye.
4. Sofrada sağa sola eğilerek
yanındakileri rahatsız etme.
5. Ağzında lokma varken konuşma.
6. Ağzındaki
lokmayı kimseye gösterme.
7. Etrafına çok bakma.
8. Ekmeği ısırıp yemeğe batırma.
9. Vücudunun rahatını istersen az ye
ve az iç.
10. Sofradan kalkınca da az su iç.
11. Cemaat içinde sümkürüp tükürme.
12. Su içerken acele ile bardağı
dikerek, hort hort içme. Vücuda zarardır. Yavaş yavaş arada nefes alarak iç.
13. Ayakta su içme. Sıhhate zarardır.
14. Bir kimse su isterken sen de
isteme.
15. Terli iken su içme.
16. Gece uyanıp su içmek doğru
değildir.
17. Eğer çok susamışsan önce ağzını
çalkala, sonra az iç.
Çarşı pazarda şunlara dikkat et
Ey oğul!
1. Çarşı pazarda yürürken kimseye
omuz vurma, incitme.
2. Kimse ile alay etme.
3. Meydanda yere sümkürme ve tükürme.
4. Elle çekişip kavga etme.
5. Sattığı şeyi geri getirirlerse al.
6. Yalan söyleme
7. Kimseyi aldatma.
8. Dükkânını erken aç, geç kapa ve
kaparken Besmele çek ve "La havle velâ kuvvete illâ
billahi"l-aliyyilazîm"i oku.
9. Halkla tatlı konuş.
10. Yenecek birşey alırken sahibinin
izni olmadan alıp tatma.
11. Aldığın yiyeceği evine açıktan
götürme. "O nedir?" diyene tattır.
Arkadaşlık hukukuna riayet et
Ey oğul!
Bir kimseyle yol arkadaşlığı yaparsan
onun ayağınca yürü, hızlı yürüme.
Öteye beriye sapma.
Yol arkadaşını bırakıp da bir tarafa
savuşma. Bir işle meşgul olup da bekletme.
Arkadaşlık hakkını ve onun
alışkanlıklarını gözet ki, senden hoşnut olsun.
Ondan ayrılacağın vakit helâlleşip
veda et ve elini sık.
Hasta ziyaretine git
Ey oğul!
Hastanın halini hatırını sormak görgü
kuralıdır.
Hastayı ziyaret ettiğin zaman odasına
habersiz girme.
İçeri
girerken selâm ver, hastanın sağ yanına oturup elini okşa. "Neren ağrıyor,
hastalığın nedir, şimdi nasılsın?" diye sor. "İnşâallah geçer"
diye teselli et ve ümitlendir.
Hastanın yanında çok oturma.
İhtiyacı varsa elinden geldiği kadar
yardım et.
Eğer hasta ağır ve kendini bilmiyor
veya doktor, kimse ile görüşmesini yasaklamışsa odasına girme, ev halkından
haber al veya bir adam gönderip sordur:
Hasta ziyareti insanî bir vazife
olduğu gibi, sünnettir ve sevabı çoktur.
Cenazeye katıl
Ey oğul!
Akrabandan, dostlarından veya
memleketin ileri gelenlerinden biri vefat ederse cenazesine katıl.
Cenaze sahibine, evlat ve akrabasına
orada hazır bulunanlara selâm ver.
Vefat eden fakir ise cenaze
masraflarına yardım et. Cenazeyi yaya olarak takip, etmek sünnettir. Mazeretin
yoksa mezara kadar yaya git.
Cenazeye katılamıyorsan ailesine
mektup yazarak başsağlığı bildir.
Cenazede bulunmak ve cenaze namazını
kılmak çok büyük sevaptır.
0 comments :
Yorum Gönder