2. Aç
kalmak, alçalmaktan hayırlıdır.
3. Açık
kalpli, mert düşman, içinden pazarlıklı dosttan iyidir.
4. Adalet
için en büyük talihsizlik, devleti idare edenin zalimliğidir.
5. Adalet,
halkın dirliği ve düzeni, idarecilerin ise süsü ve güzelliğidir.
6. Adalet ve
eşitliği gözetme, siyasetlerin en iyisidir.
7. Adil ol,
kudretin sürekli olsun.
8. Adilane
davranış siyasetlerin (yönetimlerin) en iyisidir.
9.
Affedilmeyecek günah, insanların bir birlerine olan zulmüdür.
10.
Affetmekten utanmayın. Cezalandırmada acele etmeyin. Emriniz altında
bulunanların hataları karşısında hemen öfkelenip kendinizi kaybetmeyiniz.
11. Ahdini
bozmak Allah’ı ve halkı gazaplandırır.
12. Ahmak,
her lafın başında yemin eder.
13. Akıl,
gurbette yakın bulmaktır; ahmaklık vatanda gurbete düşmektir.
14. Akıl
gibi mal, iyi huy gibi dost, edep gibi miras, ilim gibi şeref olmaz.
15. Akıl
gibi zenginlik cehalet gibi yoksulluk yoktur. Edebe uymak bir kazanç, danışmak
bir güçtür.
16. Akıllı
bir insan fakir olabilir. Fakat o hiç kimsenin sadakasına muhtaç değildir.
17. Akıllı
kişi, tecrübelerden ibret alan kimsedir.
18. Akıllı
olan kemal, cahil olan mal ister.
19. Akıllı,
düşmanınsa bile danış, bilgisiz dostun fikrini geç.
20. Akıllı
insan edeple öğüt alır. Dayaktan başka bir şeyle terbiye edilemiyenler
hayvanlardır.
21. Akıllı,
insanların en mutlusudur.
22.
Akıllının dili kalbindedir, ahmağın dili ise ağzındadır.
23.
Akıllının tahmini, cahilin kesin bilmesinden daha doğrudur.
24. Akıllı
insanlar az konuşur. Çok söyleyenler, yalnız ahmaktırlar.
25. Akil
kişi, kemâl taleb eder.
26. Akraba
düşmanlığı, akrep sokmasından beterdir.
27. Alçak
gönüllülük, ilimin meyvesidir.
28. Alçak
gönüllülük, en büyük şereftir.
29. Aleyhine
kesin delil olmayan kişiyi mazur tutun; o kişi benim.
30.
Alışkanlık, insana musallat olur ve onu kontrolu altına alır.
31.
Alışkanlık insanın ikinci tabiatı gibidir.
32.
Amellerin en zoru üçtür. Bunlar; nefsin hakkını verebilmek, her halde Allah’u
Teâlâ’yı hatırlayabilmek, kardeşine bol bol ikramda bulunabilmektir.
33. Amelsiz
sevâb dileyen, yaysız ok atmaya kalkan kişiye benzer.
34.
Aptallığın en büyüğü medh ve zemde ifrada kaçmaktır.
35. Allah
dostları o kişilerdir ki, insanlar dünyanın görünüşüne baktıkları zaman, onlar
dünyanın iç yüzünü görürler.
36. Allah
katında insanların en kötüsü, hayatında midesini ve şehvet güdüsünü doyurmaktan
başka hedefi olmayan kismedir.
37. Allah
seni özgür yaratmışken, başkasının kölesi olma.
38. Allah’ın
hışmından kurtulmuş olan, bir tek zâlim yoktur.
39. Allah’ü
Teâlâya yemin ederim ki, beni yalnız mü’min sever ve bana yalnız münafık
buğzeder.
40.
Arkadaşın hayırlısı, sana doğru yolda iyi delil olandır.
41. Asıl
yetimler, anadan ve babadan yoksun olanlar değil, akıldan yoksun olanlardır.
42. Aslını
inkar eden haramzadedir.
43. Aş
verirsen doyur.
44. Aşağılık
insanlarla yakınlaşmaktan kaçın, onlar ki yapmacık sevgilerini gösterip
içlerinde kötülüğü sakladılar. Onları hoşnut tuttuğun sürece sana sevgi
duyarlar verili olmaktan geri kalırsan sana zehirlerini akıtırlar.
45. Aşırılık
gösterme sevgide. Çünkü insan ne zaman o sevgiden hoşnut kalmayacağınızı
bilemez. Hoşnutsuzluk duyar da insana nefret duyarsan, nefretinde de aşırılık
olmasın. Nefretinden ne zaman döneceğini bilemezsin.
46.
Atamalarda araştırma yapmayı ihmal etmeyiniz.
47. Ayıbın
en büyüğü, ona benzer bir ayıp sende de varken, başkasını ayıplamandır. 48.
Ayılması çok güc olan zenginlik sarhoşluğunda Allah”a sığınınız.
49. Aynı
Anadan babadan doğanlar, senin miras kardeşlerin, uzak yerlerden gelen, huyu
suyu sana benziyenler ise senin öz kardeşlerin sayılırlar.
50. Az ilmi
olup da onunla amel eden, çok ilmi olup da amel etmeyenden hayırlıdır.
51. Az
ibadet edip çok çalışmak, çok ibadet edip az çalışmaktan üstündür.
52. Az yemek
yemek sağlıktır.
53.
Azarlamada aşırılık inat ateşini alevlendirir.
54. Azim ve
sebat, insanların en büyük yardımcısıdır.
55.
Azgınlığın sonu ya rezil veyahut yok olmaktır.
56. Azla
yetinen kimse zengindir.
57. Babana
saygılı ol ki, oğlun da sana saygılı olsun.
58. Babana
riyet edersen, sende oğlundan hürmet ve riayet bekleyebilirsin.
59.
Bağışlamak, büyüklüğün şanındandır.
60. Bâtıla
yardım eden, Hak’ka zûlmeder.
61. Başa
kakmak suretiyle iyiliğini boşa giderme.
62.
Başkalarına kulluk etme; Allah seni hür yaratmıştır.
63.
Başkalarını çekiştireni, ister Hakk üzere olsun, ister batıl yalanlayınız.
64.
Başkalarını ıslah etmek istiyor isen önce kendini ıslah etmelisin. Kendin fasid
olduğun halde başkalarını ıslah etmeye kalkışman en büyük ayıplardandır.
65.
Başkalarının felaketinden hisse kapanlar, geçmiş musîbetlerden ders alanlar,
cidden bahtiyar insanlardır.
66.
Başkalarının iyi hareketlerini takdire çalışınız. Derhal dostlarınızın
çoğaldığını göreceksiniz.
67.
Başkasında gördüğün fena bir huyu hemen nefsinde ara ve ondan kaçın.
68.
Beceremeyeceğin bir iş için söz verme.
69. Ben
Cehennem’in taksimcisiyim, Kıyamet Günü’nde Cehennem’e bu senin, bu da benim
diyeceğim.
70. Ben
konuşan Kur’anım.
71. Ben
mü’minlerin emîriyim; onların en yoksulunun geçindiği gibi geçinmek zorundayım.
72. Benim 3
türlü Dostum vardır. Benim Dostlarım, Dostlarımın Dostları ve Düşmanlarımın
düşmanı.
73. Benim
izzet ve ikramım yemin ederim ki atalardan mirastır ve onlar benden
önceliklidir.
74.
Bencillik kimde olursa, helak olur.
75. Bedenin
orucu, irâde ve ihtiyarla azaptan korkup sevâba girmeyi, ecre nâil olmayı
dileyerek yemekten kesilmektir. Nefsin orucu, 5 duyuyu öbür suçlardan çekmek,
kalbi de bütün şer sebeplerinden ayırmaktır. Kalbin orucu, dil orucundan; dilin
orucu, karnın orucundan hayırlıdır.
76. Bırak bu
içindeki ikililiği atıl ateşe, sönmeye yüz tutsa da onu alevlendir.
77. Bildiği
halde susmak, bilmediği halde konuşmak kadar çirkindir.
78. Bilge
insan çalışmasına, bilgisiz de boş hayallerine güvenir.
79. Bilgi
gibi hazine olamaz.
80. Bilgi,
tükenmeyen bir hazinedir; akıl eskimeyen, yıpranmayan bir elbisedir.
81. Bilgin
bir söz ehli olamıyorsan, hiç olmazsa dikkatli bir dinleyici ol.
82. Bilgin
kişinin rütbesi rütbelerin en üstünüdür.
83. Bilgin
ölü olsa bile diridir. Cahil ise diri olsa bile ölüdür.
84. Bilgin
ölse de yaşar; cahil ise yaşarken de ölüdür.
85.
Bilginlerin toplantısı mutluluk getirir.
86.
Bilgisiz, bilmediğini sormaktan utanmasın. Alim, içinden çıkamayacağı bir
meselede en iyisini Allah’u Teâlâ bilir’ demekten sakınmasın.
87. Bilgisiz
kişiyi bir işte, bir düşüncede ya pek ileri gitmiş görürsün, ya da pek geri
kalmış.
88. Bilgiyi
ehli olmayana veren, o bilgiye zulmetmiştir.
89. Bilgiyle
dirilen ölmez.
90.
Bilmediğiniz sözü söylemeyin, çünkü gerçeğin çoğu, inkâr ettiğiniz şeylerdir.
91.
Bilmediğin şey hakkında konuşmayı ve üzerine düşmediği halde söz söylemeyi terk
et.
92.
Bilmiyorum demeyi bırakan kişi, öleceği yerden yaralanır, gider.
93. Bin defa
mazlum olsan da bir defa zalim olma.
94. Bin kere
mazlum olmak, bir kere zalim olmaktan iyidir.
95. Bin
kapıdan, yüz bin kaleden içeri girebilirsin de küçücük bir gönülden içeri
giremezsin.
96. Babanın,
çocuğu için bıraktığı en iyi miras onu güzel edeble yetiştirmesidir.
97. Bir
devletin başı, sahip olduğu iktidardan; bilgin, ilimden; iyilik sever, yaptığı
iyiliklerden; ihtiyar da yaşından ötürü saygı görür.
98. Bir
devletin çökmesi şu dört sebebe bakar: Esas prensiplerinden ayrılma, ikinci
planda olan şeylere önem verme, aşağılık kimselerin ön safa geçmesi ve erdemli
kişilerin arka plana atılması.
99. Bir
gerceği savunurken, ona önce kendimiz inanmalıyız sonrada başkalarını
inandirmaya çalışmalıyız.
100. Bir
hikmet ve hakikatı bulmak, müminler için büyük bir ganimettir.
101. Bir
insana başkaları yanında verilen öğüt, öğüt değil, hakarettir.
102. Bir
insanda güzel bir huy varsa o huya benzer başka huylarını da bekleyin.
103. Bir işi
yapmadan önce tedbir almak, insanı pişmanlıktan kurtarır.
104. Bir
sanat eserini yıkmak, cinayetlerin en büyüğüdür.
105. Bir
hakikatı müdafaa ederken, ona evvelâ kendimiz inanmalıyız. Sonra da,
başkalarını inandırmaya çalışmalıyız.
106. Bir
hata işlediğiniz vakit, onu itiraftan çekinmeyiniz. Eğer böyle yaparsanız, o
hatayı görmüş olanların, aleyhinize verecekleri hükmün önüne geçersiniz.
107.
Birisini övmede aşırı gitmeyin ve abartmayın.
108. Bir
kişiyi lâyığından fazla övmek riyâdır, dalkavukluktur; lâyığından az övmek ise
ya dilsizlikten ileri gelir, ya hasedden.
109. Biri
sana sırtını çevirirse üzülme, böylece dostunla düşmanını ayırt etmiş olursun.
110. Birinin
aleyhinde söylenen sözü dinleyen, o sözü söyleyen gibidir.
111.
Birbirine aykırı olarak çağrılan iki yoldan biri mutlaka yanlıştır.
112.
Birisinin suçunu bağışladıktan sonra pişman olma, Cezalandırdığın zamanda
sevinme.
113.
Borçların çokluğu, doğru adamı yalancı, şerefli adamı da yemininden dönek
yapar.
114. Boş
vakitlerini okumakla değerlendiren kimse, fikir rahatlığını kaybetmez.
115. Bütün
insanlar Allahın kuludur. Lakin hiç bir kimse, diğer bir kimsenen kulu
değildir.
116. Bütün
varımızı sunarız sadece, ekmek ve sirke olsa da.
117. Büyük
günahların kefareti, zulme düşünlere yardım etmek, acze düşünleri
ferahlandırmaktır.
118.
Büyüklere karşı saygılı olun ki çocuklar da size karşı saygılı olsunlar.
119. Cahil
dosttan ziyade akıllı düşmanına güven.
120. Cahil
ile sakın Latife (şaka) etme. Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar.
121. Cahil,
ne kendi eksiğini görür, ne de öğütlere kulak asar.
122.
Cahilden uzak kalmak, akıllıya yaklaşmakla eşittir.
123.
Cahiller çoğalınca bilginler garip olurlar.
124. Can
gözü kör olunca, gözle görüşün bir yararı yoktur.
125.
Cehaleti ilimle geri çevirin.
126. Cehalet
ve gaflet alimin kalbinde olmaz. Fakat alimler, zengin cahillerin karşısında,
ancak ilim sayesinde yükselirler.
127. Cenabı
Hak, Kibir edenleri bayağı ve aşağılık kılar.
128. Cimri
zengin, cömert yoksuldan daha yoksuldur.
129. Cimri,
her zaman aşağılıktır, kıskanç olan her zaman işkencededir.
130.
Cimrinin dostu bulunmaz.
131.
Cömertlik alışkanlıkların en üstünüdür.
132.
Cömertlik, istemeden önce vermektir. İstendikten sonra vermek utançtandır ve
kötüdür.
133. Çalışan
kötülük düşünemez, çalışmayan da kötülükten kurtulamaz.
134. Çalışıp
da bir şey elde edemeyen, oturunca hiç bir şey elde edemez.
135.
Çalışmak kadar dinlenmeyi de görev bil ihmâl etme. Sağlığınıza eza etmeyin,
sağlığın bozulması kolaydır da onu elde etmek zor.
136.
Çobanların en kötüsü, sürüsünde kötüleri barındırandır.
137. Çocuk
açısından, hiç bir süt anne sütünden iyi değildir.
138.
Çocuklara sevgi ve büyüklere saygı gösteriniz.
139.
Çocuklara söz verdiğinizde kesinlikle sözünüzde durunuz.
140. Çocuğun
kalbi hiç ekilmemiş bir tarla gibidir. Ona ne verilirse kabul eder.
141.
Çocuğunuza yedi yıl oyun oynamasına müsade edin ve yedi yıl ona yaşam edebini
öğretiniz.
142. Çoğu
insanlar medhedilip övüldüğü için gurura kapılırlar.
143. Çoğu
sözler hamleden daha serttir.
144. Çok
akıllı kimseler, başkalarının hatalarından öğrenirler ve hata yapmazlar, akıllı
insanlar hata yapar ve ders çıkararak bir daha yapmazlar. Ahmak insanlar da
sürekli hata yapar gene ders çıkarmazlar.
145. Çok
kimseler varisleri kavga etsinler diye mal toplamaya çalışırlar.
146. Çok
şakacı insanı ciddiye almazlar.
147. Çok
yaşayanın ömrü, dostlarına ağlamakla geçirecektir.
148. Dert ve
gam, ihtiyarlığın yarısıdır.
149. Dert ve
sıkıntının şiddetine sabır göster, bunun da sonu gelecektir. Bil ki sabır bir
asalet göstergesidir.
150. Dil,
aklın tercümanıdır.
151. Dil,
insanın terazisidir.
152. Dil
yırtıcıdır; yuları bırakıldı mı salar, parçalar.
153. Dili
tatlı olanın arkadaşı çok olur.
154. Dilini
söğüp saymaya alıştırma. Tatlı dilli ol. Kötü söz alışkanlığı, insanı soysuz
yapar.
155. Dilini
küfre alıştırma. Tatli dilli ol. Yoksa önüne gelene havlayan köpeklere
dönersin. Halkı zorla kendine nefret ettirirsin.
156. Dilsiz
ol, yalancı olma.
157.
Dilinizi dâimâ iyi kullanınız. O sizi saadete götürdüğü gibi, felâkete de
götürebilir.
158.
Dindarlığın en üstünü, dindarlığı gizlemektir.
159. Dinle,
öğrenirsin. Sus esen kalırsın.
160. Doğru,
dürüst ve nazik kişileri seçin, ve çıkar ummadan ve korkmadan acı gerçekleri
söyleyebilenleri tercih edin.
161. Doğru
her zaman yüce, yalancı her zaman aşağı ve cücedir.
162. Doğru
söz söyleyenin delili kuvvetli olur.
163.
Doğruluk en iyi yol, bilgi en iyi kılavuzdur.
164.
Doğruluk, hakkın dilidir.
165. Dost,
sen yokken dostluk şartını yerine getiren kimsedir.
166. Dost,
kardeşini üç hâlde korumadıkça tam dost olamaz. Düşkünlüğünde, kendisi
bulunmadığı vakit, ölümünden sonra.
167. Dostun
olmayışı, bir çeşit gariplik ve yalnızlıktır.
168. Dostuna
kanat ger ve ona bir babanın oğullarının üstüne eğilmesi, onları korumasına
alması gibi davran.
169.
Dostları yitirmek gurbete düşmektir.
170.
Dostlarıma dost olanları çok severim. ve onların kıymetlerinide dostlukların
dereceleriyle ölçerim.
171.
Dostların çoğalsın diye çırpınma. Onları bir gün ihmal etmeğe kalksan çabucak
düşmanın olurlar. Dostlar ateş gibidir. Pek çoğalırlarsa yakarlar.
172.
Dostlarının kötüsü, seni iyi gününde arayıp sıkıntılı zamanında yüz üstü
bırakandır.
173.
Dostluk, en yakın akrabalıktır.
174.
Dostluk, elde edilmiş akrabalıktır.
175.
Dostlukta aşırı gitme, kim bilir belki o dostun bir gün düşmanın olur,
düşmanlıkta da aşırı gitme, kim bilir belki o düşmanın bir gün dostun olur.
176. Dostunu
ihtiyâtla sev, olabilir ki bir gün sana düşman olur; düşmanınla da ihtiyâta
riâyet ederek düşmanlıkta bulun, olabilir ki bir gün sana dost kesilir.
177.
Dostunun düşmanını, kendine dost seçme.
178. Dünya
geçici gölgedir.
179. Dünya
sana cömert davrandığından sen de malına cömert davran, herkesin durumu
değişebilir.
180. Dünyada
yoksulu doyurmak kadar büyük iyilik yoktur. Bunu yapanlar, âhirette mutlaka
mükafatını bulur.
181.
Dünyanın en değerli hazinesi öğüttür, ama ondan ucuzu da yoktur.
182. Dünyayı
yutsa, yoksul kalacak biri var: Aç gözlü.
183. Düşene
sevinme, zamanın sana ne sakladığını bilmezsin.
184. Düşmanı
kovalamayınız, onların yaralananlarının yarasını sarınız, esirlerini tedavi ediniz.
185.
Düşmanlık, kalbi meşgul eder.
186. Düşünce
akılların cilasıdır.
187. Düşünce
ve prensiplerini kendi hayatlarında da uygulayan kimselerin bilgi ışıklarıyla
aydınlanınız.
188.
Düşünün, sonra konuşun, yanılmalardan kurtulacaksınız.
189. Edep,
aklın suretidir.
190. Edep,
en iyi mirastır.
191. Edeb,
had tanımaktır.
192. Edep
insanın kemalidir.
193. Edep
insan için güzel elbise menzilesindedir.
194. Edepsiz
olan kimsenin ayıpları çok olur.
195. Eğer
ararsak kendimize kolayca düşman bulabiliriz, ama ne kadar ararsak dost bulmak
kolay değil.
196. Eğer
başkalarını ıslah etmek istiyorsan önce kendini ıslah et. Kendin fasid olduğun
halde başkalarını ıslah etmekle çalışmak çok büyük bir kusurdur.
197. Eger
bilgiyi hak edene vermezseniz o kişiye zulmetmis olursunuz; hak etmeyene
verirseniz bilgiye zulmetmis olursunuz.
198. Eğer
bir seyahete çıkarsanız, gittiğiniz yerlerin adetlerine uymaya çalışınız.
199. Eğer
yoksullaşırsan, yoksulluğunu gönül zenginliği ile tedavi et.
200. Eğer
sırlarınızı birbirinize açarsanız, artık onu gizleyemezsiniz.
201. Eğer
giriştiğin herhangi bir davada haklı isen korkma. Hakkı müdafaa edenin
yardımcısı Allah’tır.
202. Eğer
hayırlı bir iş görmek istersen, bugünün işini yarına koyma. Çünkü, yarına kadar
ne olacağı belli değildir. Fena bir işe başlayacağın zaman da acele etme. Belki
hayırlı bir düşünce, sana o fenalıktan gelecek olan tehlikeye mani olur.
203. Eğer
talihin açık ise Kusurların kapalı kalır.
204. Eğlence
ve zevke kapılan, akıldan kaybeder.
205.
Elbiseleriniz eskide olsa, kalpleriniz yeni ve temiz olsun.
206. El
işlerine yardım edin; çünkü bu yoksulluğu azaltır, hayat standardını artırır.
207.
Emanetin en feyizlisi ‘ahde vefa’dır.
208. En
ahmak insan, kendini herkesten en akıllı sanandır.
209. En
akıllı insan, öğütleri dinlemekten vazgeçmeyen insandır.
210. En
büyük Sıddık benim.
211. En
büyük yardım, en çabuk yapılan yardımdır.
212. En
büyük zenginlik Akıl, en şiddetli yoksulluk Ahmaklıktır.
213. En
faydalı bilgi, uygulanabilendir.
214. En
güzel ahlak, tevazu, yumuşaklık ve tatlı dilde bulunur.
215. En
güzel edep kendinden başlamandır.
216. En kötü
dost, seni şak şaklayıp eksiklerini örtendir.
217. En kötü
düşmanlık insanlara yönelendir.
218. En kötü
şey, insanın kendisini beğenmesidir.
219. En
kuvvetli kişi, kendi nefsine galip olan kişidir
220. En
talihsiz memleket, insanlarının her türlü güvenlikten yoksun yaşadıkları
memlekettir.
221. En
yakını yitiren en uzağı yardımcı olarak bulamaz.
222. En
yakışıklı elbise, erdem elbisesidir.
223. Erdemin
başı ilimdir.
224.
Erkeklerin süsü edeptir, kadınların süsü de altındır.
225. Esnaf
ve tüccara dikkat edin; onlara gereken önemi gösterin, fakat ihtikâr, karaborsa
ve mal yığmalarına izin vermeyin.
226. Evim
gelen herkesin kendi ortamıdır. Kilerimiz yiyecek alana açıktır. Bütün varımızı
sunarız. Sadece ekmek ve sirke olsa da.
227.
Evlâtlarınızı yaşayacakları zamana göre, terbiye ediniz.
228.
Evlâtlarınızı yaşayacakları zamana göre yetiştiriniz
229. Ey
Âdemoğlu, ihtiyacından fazla kazandığın şeyi, başkası için biriktirmedesin.
230. Ey
Allah’ım, kaç evin önünden geçtiğimde zevk ve yapay mutlulukla şenlenmişti.
231. Ey
insanlar! Bilgi edindiğiniz zaman hidayet´e ermeniz için bilginize uyunuz.
Çünkü ilminin tersine hareket eden alim, cehlaletten ayrılmaz, yolunu kayıp
etmiş cahile benzer.
232. Ey
karamsar; bilmelisin ki, bu devranın değişmeyen tek bir kanunu var o da
değişmektir.
233. Eziyet
etme, eziyete engel ol. Diline sahip ol, can feda olsun sana yardımcı olan dost
arkadaşlığına.
234. Fasık
ve günahkâr kimselerle arkadaş olmaktan kaçının, çünkü kötülük kötülüğe
kavuşur.
235.
Fazîletlerin başı ilimdir.
236. Fazîlet
sahibinin kıymetini, ancak fazîlet sahibi bilir.
237. Fazla
yemek ve yemek üstüne yemekten kaçının. Zira fazla yiyen kimse fazla hasta olur
238. Fırsat
karınca yürüyüşü ile gelir, yıldırım hızı ile gider.
239. Fırsat
yaz bulutu gibi gelip geçer, elinize geçtiğinde faydalanmasını bilin.
240. Fikir
çatışmalarından hakikat çıkar.
241. Fikir
çatışmalarında dikkat çıkar.
242. Fikir
sahibi her şeyden ibret alır.
243. Gayb
sırlarından bana sorunuz, Mürsel peygamberlerin tüm ilimlerine varisim ben.
244. Garip,
dostu olmayan kimsedir.
245. Gazap
ve öfkeden kaçınınız. Çünkü onun başlangıcı delilik ve sonu ise pişmanlıktır.
246. Gece
ile gündüz seni işlerler. Onları sen işle. Onlar her gün senden bir şey
koparıyor, sen de onlardan bir şey koparmaya bak.
247.
Geçimini mertce kazanmaya çalış. Nefsini alçaklıktan koru ki, fakir olsan bile
şerefli kalasın.
248. Gençlik
günlerini düşünmek, hasrettir.
249. Gerçek
bilgin, bildiklerinin bilmedikleri yanında daha az olduğunu anlayandır.
250. Gerçek
dost, sıkıntı zamanında imdada yetişendir.
251. Gerçek
dostlar, çok vücutlu, tek kalpli varlıklardır.
252. Gerçek
karşısında öfkelenmek ayıptır.
253.
Gerçekle savaşan, elbette alt olur gider.
254.
Gerçekleri söylemekten korkmayınız.
255.
Gereksiz şeylerin peşinden koşan gerekli şeyleri kaçırır.
256.
Görmediğim Allah’a ibâdet etmedim, tapmam.
257. Gözleri
kör olan birisine doğanın ne kadar güzel olduğunu anlatamazsınız.
258. Güler
yüz göstermek, cömertlik yerine geçer.
259. Güler
yüz, dostluk yaratır.
260. Günah
işlememek, tövbe etmekten daha iyidir.
261. Günaha
alt olarak üstünlük bulan, üstünlük elde etmemiştir, şerle üst olan alt
olmuştur.
262. Günahın
en kötüsü, hafife alınan günahtır.
263. Güzel
bir hayat sürdürmek istiyorsan kıskanma, cimri olma ve hırslı olma.
264. Güzel
bir siyaset, iktidarı sürekli kılar.
265. Güzel
huy, bir ganimettir.
266.
Güzellik giyinenlerin süslüğü ile oluşmaz; bilgi ve terbiye ile güzel olunur.
267. Haddini
bilen kimse, hakaret görmez.
268. Hain
kişilere vefâda bulunmak, Allah’a hıyânette bulunmaktır; hainlere gadretmekse,
Allah’a vefâ etmek demektir.
269. Hakkı
bilirsen, Hakkın ehlinide bilirsin.
270. Halka
karşı daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin. Onlara bir canavar gibi
davranmayın ve onları azarlamayın.
271. Halka
istemediği, hoşlanmadığı şeyleri söyleyen kişi hakkında halk da, istemediği
şeyleri söyler.
272. Halkın
güvenini kazanın ve onların iyiliğini istediğinize kendilerini inandırınız.
273. Halkın
en mutlusu, insanlarla iyi geçinen kimsedir.
274. Hakiki
dost; sıkıntılı zamanlarda, senin gurur ve izzet-i nefsini kırmadan, sana
yardım edenlerdir.
275. Hakkı
ayakta tutmak için yardımlaşmak emanet ve dindarlıktır.
276. Haktan
sonra delaletten başka ne vardır ki...!
277. Haksız
kazanç ve ahlâksızlıklara düşmemeleri için memurlarınıza yeterince maaş
ödeyiniz.
278. Haksızlık
önünde eğilmeyiniz. Çünkü haksızlıkla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.
279.
Haksızlıklara isyan etmeyenler, onlardan gelecek her musibete katlanmalıdır.
280. Halk
için en büyük felaket, düşünce ve bilim adamlarının düşük ahlaklı kimseler
oluşudur.
281. Halka
hürmet edenler, hürmete mazhar, halkı tahrik edenler hakarete layık olurlar.
Halka saygınlık veren kişi, saygın tutulmuştur. Halkı küçümseyenlerse saygı
görmemişlerdir.
282. Halkın
güvenini kazanınız ve onların iyiliğini istediğinize kendilerini inandırınız.
283. Halkın
önderi olmak isteyen biri önce kendisini ıslah etmeli, daha sonra başkalarını
ıslah etmeye başlamalı ve söz ile diğerlerine edep öğretmeden önce güzel
davranışı ile onlara edep öğretmelidir.
284. Hayat
kötülüklerle insan arasında perdedir.
285.
Hayatın, karşısına çıkardığı müşkül hadiselere sabır ve tahammül et. Onları,
hiç kimseden bilme ve hiç kimseye karşı kalbinde bir buğz ve adâvet besleme;
hiç kimseye hiddet ve şiddet gösterme. Bu suretle hareket edersen, en büyük
müşkülleri bile yenersin ve sen de “İnsân-ı kâmil” mertebesine erersin.
286. Hayrı
yapan, hayırdan da hayırlıdır; şer isteyense şerden de kötüdür.
287. Her
hangi bir işde acele etme hataya düşersin.
288. Her
hangi bir mücadelede son çabasını harcayan, mutlaka zafer kazanır.
289. Her
huyun en iyisini kendin için seç.
290. He
insan senin gibi yaradılışa sahiptir.
291.
Herkesin değeri, onun himmeti kadardır.
292. Her
kim, bana bir harf öğretse, ben ona kul, köle olurum.
293. Her kim
kötüyü yasaklar, fesata kızar ve Allah’ın yasaklarının hududu çiğnendiği zaman
öfkelenirse, Allah’ü Tealada o kulunun lehine öfkelenir.
294. Her
kişinin değeri, yaptığı güzel işiyle ölçülür.
295. Her
nereye baksam Allahı görürüm.
296. Her sorunu
kolay yönünden ele al, hayatında rahat edersin. Çünkü sen sorunları
kolaylıklarıyla ele aldıkça çözümleri de kolaylaşacaktır.
297. Her şey
akla muhtaçtır, akıl da eğitime.
298. Her şey
olması gereken zamanda oluşup elde edilir. Bunu bilmeyen cahil, yorgunluğuyla
mahzun kalır.
299. Her
şeye ibretle bakınız. Ve gördüklerinizden ibret alınız.
300. Her
şeyi layık olduğu yere koyan Allah’tır.
301. Her
şeyin bir belası vardır ve iyiliğin belası da kötü arkadaştır.
302. Her
şeyin sonunu uzun uzun düşünen ve bir türlü karar veremeyenlerden, şecâat ve
cesaret namına, hiçbir şey beklenemez.
303. Her
şeyin en büyüğü İlim ve Bilimdir. Çünkü ilim ile Hakk’a yol bulunur, bilim ile
halka tahammül edilir.
304. Her
şeyin en iyisi, en yeni olanıdır; ama dostların en iyisi, en eskileridir.
305. Herkes
için tatlı, acı bir son vardır.
306. Hırs
seni kul etmesin, Allah seni hür yarattı.
307. Hırs ve
tamah, yorgunluk ve meşakkatin anahtarıdır.
308. Hızlı
yükselenlere imreniliyor. Oysa en hızlı yükselenler toz, duman. saman ve
tüydür.
309. Hiç bir
süs edep kadar güzel değildir.
310. Hiç bir
şey görmedim, meğer ondan evvel ve onunla, ondan sonra gördüğüm hep Cenâb-ı
Hak’tır.
311. Hiç bir
zaman vaadinizden ve sözünüzden dönmeyiniz.
312. Hiç
kimsenin hatasını yüzüne vurmayınız. O hatayı işleyene hatasını, başka birini
misal göstererek anlatınız.
313. Hiçbir
işte lüzumundan fazla aceleci olma. Dikkatli davranma sahibi olanlar,
kendilerini bir çıkmaza girmekten muhafaza etmiş olurlar
314. Hikmet
sahibi kişilerin sözleri doğruysa ilaçtır, yanlışsa hastalıktır.
315.
Hizmetçiniz Allah’a itaat etmezse onu cezalandırınız, ama eğer size itaat
etmezse onu bağışlayabilirsiniz.
316. Hoş
geçinmek aklın yarısıdır.
317. Huzur
ve barışcıllığı arkadaş edinmişe yakınlaş, arkadaşlığından mutlu olmadığın
kişiden uzak ol.
318. İbret
alınacak şeyler ne çok, ibret alanlarsa ne az.
319.
İhtirâs; feyiz ve kemâlin en büyük düşmanıdır.
320.
İhtiraslı kimse bütün dünyaya sahip olsa da yine fakirdir.
321.
İhtiyarlığın, ölüm habercindir.
322. İki şey
vardır ki sonu bulunmaz; ilim, akıl.
323. İki şey
vardır ki yitirmeden kadri bilinmez; gençlik ve afiyet.
324. İki tür
insan vardır. Bilen ve dinleyen.
325. İki
yüzlü insanlardan uzaklaşınız. Zira iyi vaktinizde etrafınızda dönüp
dolaşırlar. Kötü vaktinizde derhal sizden kaçarlar.
326. İki
yüzlünün dilinde tat, kalbinde fesat gizlidir.
327.
İktisatlı olmayla ihtiyaçların yarısı giderilebilir.
328. İlim
bayrağımdır, nereye gitsem benimledir kalbim onun ilmiyle doludur, sanma ki boş
bir sandıktır.
329. İlim
bütün iyiliklerin anahtarıdır.
330. İlim
hiç bir servet ile satın alınmaz. Onun içindirki, bir cahil ne dercede zengin
olursa olsun, en fakir bir alim ile mukayese olunmaz.
331. İlim
insanın güzelliğidir. Onu kazanmayı iste. Onu edin ki kahrıyla yaşayan insan
bir olma.
332. İlim
maldan hayırlıdır: İlim seni korur, malı sen korursun. Mal vermekle azalır,
ilim öğretmekle artar. İlim hakimdir, mal ise mahkum. İlim sahibi cömert olur,
mal sahibi cimri olur. İlim ruhun hakimidir. İlim sahibi cömert olur, mal
sahibi cimri olur. İlim ruhun gıdasıdır, mal ise cesedin gıdasıdır. Mal uzun
zaman sürecinde tükenir, ilim uzun zaman sürecinde tükenmez ve eksilmez. İlim
kalbi aydınlatır, mal ise kalbi katılaştırır. İlim peygamberlerin mirasıdır,
mal ise eşkıyaların mirasıdır.
333. İlim
meclisi, cennet bahçesidir.
334. İlim
isteyenine yüceliğinden akarak gelir.
335. İlim
tükenmez bir hazine, akıl eskimek bilmez bir elbisedir.
336. İlim
uygulamayla eşittir. Bilen uygular. İlim uygulamaları ile seslenir. Uygulama
cevap verirse ne ala, vermedi mi İlim de göçer gider.
337. İlim ve
tecrübenin asıl merkezi akıldır.
338. İlimden
başka her şey azaldıkça değeri yükselir. İlim ise çoğaldıkça değeri yükselir.
339. İlmin
ayıbı, verimsiz oluşudur.
340. İlmin
bereketi güzel ameldir.
341. İlmin
verâseti olmaz, ölülerinizin kemikleriyle övünemezsiniz.
342. İlmini
saklayan cahil gibidir.
343. İnat,
kötülüklerin kaynağıdır.
344.
İnatçılık insanın aklına zararlıdır.
345.
İnatçılık, savaş ve düşmanlığa yol açar.
346.
İnatıçılığın insanın dünya ve ahiretine zararı her şeyden çoktur.
347. İnanan
insanın yüzünde güleçlik vardır, kalbindeyse hüzün. Gönlü her şeyden geniştir,
nefsi her şeyden alçak. Yücelikten nefret eder, şöhrete düşmandır, gamı gussası
uzundur, düşünmesi derin, susması fazladır. Vakti yoktur, çok şükreder, çok
sabreder, düşünceye dalmıştır. İhtiyacı olanları görünce, kendi ihtiyacını
hatırlamaz bile. Hûyu güzeldir, geçinmesi hoş ve yumuşak. Şeref ve din
bakımından serttir, hûy bakımından alçak.
348. İnsaf,
ihtilafı giderir ve arkadaşlığa yol açar.
349. İnsanı
vaktinden önce yıpratan bir şey varsa o da tembelliktir.
350. İnsan
belayı dilden bulur.
351. İnsan
cahil olduğu şeyin düşmanıdır.
352. İnsan
dün bir tohumdu, yarın toprak olacak.
353. İnsana
bin dost az, bir düşman çoktur.
354. İnsanda
dil olmazsa, insan söz söylemezse, surete bürünmüş bir varlıktan, yahut başıboş
bırakılmış otlayan bir hayvandan başka ne olabilir ki?
355.
İnsandaki edep, onun altınından daha iyidir.
356. İnsanın
en şiddetli düşmanı gazabıyla şehvetidir.
357. İnsanın
değeri, önem verdiği şeye göredir.
358. İnsanın
dilekleri kendisine yakındır. Her şey den çok insana yakın olansa ölümdür.
359. İnsanın
kendisine iyilik edeni övmesi, iyiliği arttırır.
360. İnsanın
kendisi salih ve iyi olursa, Allah onun salih olması vasıtasıyla çocuklarını ve
torunlarını da salih eder.
361. İnsanın
kişiliğini sözü teyid eder.
362. İnsanın
kurtuluşu doğruluktadır.
363. İnsanın
tevazu sahibi olması, kendisine ikram getirir.
364. İnsanın
utanması, örtüsüdür.
365. İnsanın
yaşlanıp Rabbini bildikten sonra ölmesi, küçükken ölüp hesapsız Cennet’e
girmesinden daha hayırlıdır.
366. İnsanın
vücudunda yerleşmiş olan sırlar, gün geçtikçe açığa çıkar.
367.
İnsanlar yaşarken uyur, ölürken uyanırlar.
368.
İnsanlar; akıl, ilim, huy, yoksulluk ve zenginlik yönünden farklı oldukları
sürece, birbirleriyle güzel geçinirler. Eğer mezkur sıfatlarda eşit olsalardı,
(yükümlülük üstlenmekten kaçarak) helak olurlardı.
369.
İnsanlar arasında Allah’ı en iyi bilen, O’nu çok seven, tam itaat edendir.
370.
İnsanlara faydası olmayanı ölüler arasında say, git.
371.
İnsanları alçaltan ve nihayet mahveden 3 şeydir: Birincisi, hasislik. İkincisi,
servet düşkünlüğü, üçüncüsü bencillik ve kibirliktir.
372.
İnsanların değerlerini ölçmek için değerli olmak gerek.
373.
İnsanların en acizi insanlardan kardeş edinemeyenidir. Bundan daha acizi de
kardeş edindikten sonra onu yitirendir.
374.
İnsanların en alçağı haksız yere başkalarına hakaret edendir.
375.
İnsanların en güçsüzü dost bulmada güçlük çekendir, ondan daha güçsüzü ise,
dostlarını yitirip yapayalnız kalandır.
376.
İnsanların en fazla bağışlaması gerekeni, ceza vermeye en fazla gücü yetenidir.
377.
İnsanların güzel edebe, altın ve gümüşten daha çok ihtiyaçları vardır.
378.
İnsanların kalbi vahşi ve başıboştur; kim onlarla ilgilenirse onlara doğru
cezbolur
379.
İnsanların kıymeti, yaptıkları iyilikler ile ölçülür
380.
İnsanların solukları ecellerine doğru attıkları adımlardır.
381.
İnsanların vefat eden akraba ya da dostları için feryatlarla ağlamalarına
şaşırıyorum.
382.
İnsanlarla öyle geçinin ki, öldüğünüzde size ağlasınlar, sağ kalırsanız
sevgiyle çağrışsınlar sizin için.
383.
İnsanlarla öyle geçinin ki öldünüz mü ağlasınlar size; sağ kaldınız mı sevgiyle
çağırsınlar sizi.
384. İslam
TESLİM’dir. Teslim ise yakındır, yakın tasdiktir. Tasdik ikrar, ikrar eda, eda
da ameldir.
385. İsraf
ve taşkınlık eden kimsenin üç belirtisi vardır: Sahip olmadığı bir şeyi ister,
parasına sahip olmadığı bir şeyi satın alır, parasına sahip olmadığı bir
elbiseyi giyer.
386. İşlerin
en zoru alışkanlığı terketmektir.
387. İyi
niyetlilik, gönle ferahlık, bedene esenliktir.
388. İyi ve
kötü insana aynı değeri vermek doğru değildir, bu suretle birincisini iyilikten
soğutur, ikincisini kötülük yolunda cesaretlendirirsin.
389. İyiliği
emret ki, iyi ehlinden (iyilerden) olasın.
390. İyilik
yapandan şüphelenmek, haksızlıkların en çirkini ve günahların en büyüğüdür.
391. İyilik
ediniz, onun mukabilinde fenalık göreceğinizi, katiyyen aklınıza getirmeyin.
392.
İyilikle, hür adamı köle yaparsın.
393. Kadına
aşırı düşkünlük, ahmakların işidir.
394. Kadının
hayırlısı, sevgi dolu, doğurgan olanıdır.
395. Kalb,
kör olduktan sonra gözlerin görmesinde hiç bir fayda yoktur.
396. Kalb
temiz olursa, dilden güzel sözler çıkar.
397.
Kalbler, kablara benzer. Hayırlı olan, hayırla dolu olanıdır.
398. Kan
dökmekten kaçının, İslâm’ın hükümlerine göre cezalandırılması gerekmeyen
kimseleri öldürmeyiniz.
399. Kardeşi
için kuyu kazan, o kuyuya akibet kendisi düşer.
400. Kendi
aybına bakan kimse ve onu ıslaha çalışan kişi, halkın ayıbına bakmaz.
401. Kendi
çocuğunu edeplendirdiğin şeyle yetimi de edeplendir ve çocuğunun eğitimi için
yararlandığın yerden yetim için de yararlan.
402. Kendi
görüşüyle yetinen, canını tehlikeye atmıştır
403. Kendi
kadrini bilen helak olmaz.
404. Kendin
için istediğini başkaları için de iste, kendin için istemediğin bir şeyi
başkası için de isteme.
405. Kendine
reva görmediği şeyi başkasına reva gören insan Kamil olamaz.
406.
Kendisine edep yüklenen kimsenin kötülükleri azalır.
407. Kendini
bilen Allah’ını da bilir.
408. Kendini
cömertliğe alıştır ve her ahlakın en iyisini seç; çünkü iyilik alışkanlık
haline gelir.
409. Kendini
güçlükler karşısında sabretmeye alıştır, çünkü haksızlık karşısında Hak için
sabretmek en iyi ahlâktır.
410. Kendini
tanımayan kimse kurtuluş yolundan uzaklaşarak cehalet ve sapıklık yoluna
giriverir.
411.
Kendisini beğenen ve kendisinden razı olan bir kimsenin kusur ve zaaf noktaları
aşikar olu
412.
Kendisini beğenen ve kendisinden razı olan kimse bir çok üzüntü ve acı
çeker.”r.
413.
Kendisini tanıyan kişi, Allah’ını da tanır.
414. Kendini
bilmeyen başkasını nasıl bilir?
415. Kınama
ve azarlamada aşırı gitmek inata neden olur.
416. Kıskanç
insan hiçbir zaman rahatlık ve huzur yüzü görmez.
417. Kıskanç
kimse daima hasta olur.
418.
Kıskançlık hasta eder.
419.
Kıskançlık hastalıkların en kötüsüdür.
420.
Kıskançlık, ateşin odunu yediği gibi oda iyilikleri yer.
421.
Kıskançlık insanın dünyasını karartır.
422.
Kıskançlık, insanın kalbi ve sinirleri üzerinde kötü etkiler bırakır ve insanı
hasta eder.
423.
Kıskançlık, ruhun hapsidir.
424.
Kıskançlık, vücudu kemirir.
425. Kim bir
işte halka öncü olursa, başkasını terbiyeye kalkmadan kendisini terbiye etmeli.
Bu terbiye de diliyle öğüt vermeden önce, hûyuyla öğüt vermek suretiyle olmalı.
Nefsine muallim olup kendini terbiye eden kişi, insanlara muallimlik edip
onları terbiye edenden daha fazla ululanmaya değer.
426. Kim;
halkın ayıplarını görür, onları kınar, fakat kendisi de o işleri yaparsa,
ahmağın ta kendisidir.
427. Kim ki
cimrilikten uzaktır, dostluğumu kazanır. Cimrilik ederse beni karşısına alır,
yergimi kazanır.
428. Kimin
söylediğine değil, ne söylediğine bak.
429.
Kimsenin yanlışını yüzüne vurmayınız. Başka birisini göstererek ‘gelinim sen
anla’ gibisinden uyarınız.
430. Kişi
bilmediğinin düşmanıdır. Kişi dili altında saklıdır? Konuşturunuz kıymetinden
neler kaybettiğini anlarsınız.
431. Kişinin
karşılaşacağı bütün sorunların kolay olması beklenemez, bazılarının kolay
olmasının yanında bazıları zor olacaktır.
432. Kişinin
yapısını oluşturan öz iyi değilse, o kişinin ağzından iyi sözler çıkmaz.
433.
Kitaplar bilginlerin bahçeleridir.
434.
Kitaplar, bilgi sahiplerinin bahçeleridir.
435. Konuşun
da tanışın, çünkü insan dilinin altında gizlidir.
436. Korku,
afetlerden biridir.
437.
Korkulan her şey zarar vermez.
438. Kötü
alışkanlıkları terketmek en büyük ibadetlerdendir
439. Kötü
evlat, insanın en büyük musibetlerdendir
440. Kötü
evlat, ailenin şerefini yıkar ve geçmişine leke sürer.
441. Kötü
evlat anne ve babanın şerafetini yok eder ve geriye kalanları rezil eder.
442. Kötü
huylarını terk et. Halkın hürmetlerine mazhar olursun.
443. Kötü
insanlarla oturup kalkmak, iyi insanlar hakkında su-i zan doğurur.
444. Kötü
yaratılışlının liderliği olmaz.
445. Kötü
zanlı olup, dostlarını elinden çıkarma.
446.
Kötülükten çekinmek, iyi bir iş yapmaktan yeğdir.
447. Kul
ümidi yalnız Rabbine bağlamalı ve yalnız günahları kendini korkutmalıdır.
448. Kullar,
bilmedikleri şeylerde duraksasalardı ne kâfir olurlardı, ne de sapıklığa
düşerlerdi.
449. Kutsal
görevinizin yoksul, sakat ve yetimlere bakmak olduğunu hiç aklınızdan
çıkarmayın. Memurlarınız onları incitmesin, onlara kötü davranmasın. Onlara
yardım edin, koruyun ve yardımınıza ihtiyaç duydukları her zaman huzurunuza
çıkmalarına engel olmayınız.
450. Küçük
bir insandan gelen büyük bir fikri küçümseme.
451.
Küçüklükte soru soran kimse, büyüdüğünde cevap veren biri olur.
452. Layık
olmayan kimselere yüz suyu dökme; kendini beyhude yere rezil edersin.
453.
Lisanını küfre alıştırma. Tatlı dilli ol. Yoksa önüne gelene havlayan köpeklere
dönersin. Halkı zorla kendine nefret ettirirsin.
454. Mal
çokluğu kalpleri bozar, günahları doğurur.
455. Mal,
isteklerin temelidir.
456. Mal
mülk toplayıp biriktirme, kime topladığın bilinmez.
457. Mal-
mülk yığmakla uğraşanlar yaşarken ölmüşlerdir. Allah’a teslim olmuş alimler ise
insanlık var olduğu sürece yaşamaya devam ederler. Vücutları toprak olup
gitmiştir, ama iz ve etkileri yüreklerde yaşar.
458. Mal,
mülk insanın gözünü doyurmaz, kalp zenginliğine çalış.
459.
Malından vermeyeni zenginlerden sayma.
460.
Marifetlerin en üstünü insanın kendisini tanımasıdır ve en büyük cahillik ise
insanın kendini tanımamasıdır.
461.
Mazideki esefli ve üzüntülü olaylarla kalbini doldurma, gelecekte uğraşmaya
zaman bulamazsın.
462. Mazluma
yardımcı ol, zalime düşman kesil.
463.
Mazlumu, zalimin elinden kurtaracağım.
464.
Mazlumun öç alma günü, zalimin zulmettiği günden daha korkunçtur.
465.
Memurlarınızı seçerken zalim yöneticilere hizmet etmemiş ve devletin
suçlarından ve zulümlerinden sorumlu olmamış bulunmalarına dikkat ediniz.
466.
Memurlarınızın hareketlerini kontrol edin ve bunun için güvendiğiniz samimi
kişileri kullanınız. Mektuplar ve müracaatlara bizzat kendiniz cevap veriniz.
467.
Merhamet ve ibâdetlerin en hayırlısı, gizli sadaka vermek ve inzivâ köşesinde
ibâdet etmektir.
468.
Midenizi fazla hayvan mezarlığı yapmayınız.
469.
Milletlerin ölçü ve terazisi adalettir.
470.
Misafirine gücün yettiğince ikramda bulun, öyle ki ona saygıda seni mirasçı
kabul etsinler.
471. Mutlu
ile arkadaş olan, mutlu olur.
472.
Mükemmel insan eksiklerini ve kusurlarını bilendir. En kötüsü ise insanların
doyumsuz isteklerinin ve hırsının peşine düşendir.
473. Mümin,
kardeşi açken doyasıya yemez.
474. Mü’min,
insanların ezâsına tahammül eden, fakat hiç kimsenin ondan incinmediği kişidir.
475. Mü’min,
kardeşlerine karşı ululanmaya, ona güler yüz göstermemeye başladı mı ondan
ayrıldı demektir.
476.
Müslüman olsun olmasın herkese aynı davranın. Müslümanlar kardeşleriniz,
müslüman olmayanlar ise sizin gibi bir insandır.
477. Namus,
güzelliğin sadakasıdır.
478. Ne
kadar tenha bir yerde olursa olsun bir fenalık yaparken, seni hiç kimsenin
görmediğine hükmetme. Seni, mutlaka bir gören vardır. O da Allah’tır.
479. Ne
yüksek mevki ile sevin, nede düşkün olduğuna üzül.
480. Nefsine
hâkim olman, en üstün güç, kudrettir. Ona buyruk yürütmen en hayırlı emârettir.
481.
Nesebinle değil edebinle öğün.
482. Nerede
bir bilgin görürsen, hemen buyruğunu kabul edip hizmetine gir.
483. Nice
bilgin vardır ki, bilgisi olduğu halde ona fayda vermez de bilgisizliği öldürür
giderir onu.
484. Nice
kan vardır ki, onu dil döker.
485. Nice
zengin vardır ki, yoksuldan da yoksuldur; nice büyük kişi vardır ki, her
aşağılık kişiden de aşağıdır, nice yoksul vardır ki, bütün zenginlerden daha
zengindir.
486. Oyun,
hayranı biri saadete eremez.
487. Oysa
ölüm cebimizde bize hep eşlik etmektedir, neden cahiller de feryadla
karşılanır, ölüm neden böyle şaşkınlık yaratıyor.
488. Öfke
delilikten bir bölümdür. Çünkü, sahibi nadim olur, nadim olmuyorsa deliliği
adamakıllı pekişmiş demektir.
489. Öfke
gücünü izleyecek olursan seni helak eder.
490. Öfke
korkunç bir ateştir. Onu bastıran ateşi söndürür, yapamayan içinde yanıp gider.
491. Öfke
kötü bir arkadaştır. Kusur ve çirkinlikleri açığa çıkarır, insanı kötülüğe
yakınlaştırıp iyilikten uzaklaştırır.
492. Öfke ve
kızgınlıktan koru kendini. Çünkü başlangıcı delilik, sonu pişmanlıktır.
493. Öfkeden
kaçın, sakın öfke sana galip olup alışkanlık haline gelmesin.
494. Öl ama
alçalma, azı yeter bul ama yüzsuyu dökme.
495.
Öldükten sonra yaşamak isterseniz kalıcı bir eser bırakınız.
496.
Öldükten sonra da yaşamak isterseniz, ölmez bir eser bırakınız.
497. Ölüm
ahiretin kapısıdır.
498. Ölümü
unutmak, kalbi paslatır.
499. Ölümü
unutmayan, güzel şeylere tutkun olur.
500. Ölümün
belirtisi doğmaktır.
501. Önder
önce kendini eğitmeli, sonra diğerlerini. Önce kendi edebiyle örnek olmalı,
sonra öğüt ve nasihatla.
502. Öğren,
Cahil kalma. Ali yalın ayaklıların en hayırlısıdır.
503.
Övünmeye değer şeyler güçlü akıl, utanma, nefsinden sakınma ve eğitimdir.
504. Öyle
bir devir ki hiçbir arkadaşın senden hoşnut değil. Ve öyle bir devir ki hiçbir
dostun sana dürüst ve gerçek dost değil.
505. Öyle
bir kimseyi dost tut ki, aranızda kardeşlik husule gelsin. Ve senin
bulunmadığın yerlerde, seni müdahele etmek için düşmanlarınla penceleşsin.
506.
Parçalayıcı ve yiyici yırtıcı hayvan, zalim ve zorba bir validen iyidir.
507. Perde
kaldırılırsa yakinim (bilincim) artmaz benim.
508. Renkten
renge giriş, inançtan inanca geçiş, ahmaklığın alametlerindendir.
509. Rezil
kişilerin başa geçmesi, insanlara afettir.
510. Sabır
acılığının meyvesi zaferdir.
511. Sabır
en güzel huy, ilim de en şerefli süs eşyasıdır.
512. Sabır
iki türlüdür. İstemediğin, hoşlanmadığın şeye sabretmek; Sevdiğin, istediğin
şeye sabretmek.
513. Sakın
aile ve akrabalarının bedbahtlardan olmasına sebep olan birisi olmayasın.
514. Sakın
başkasının kölesi olma; çünkü Allah seni hür yaratmıştır.
515. Sakın
cahil kimselerle şaka etme. Onların halleri ve dilleri akrebin kuyruğu gibidir;
derhal senin kalbini zehirleyebilir.
516. Sakın
insanların eşit olduğu şeyi tekelleştirmeye kalkma.
517.
Saltanat ve tahakküm hırsına kapılanlar, debdebe ve saltanat içinde yaşamış
olsalar bile, daima lanetle anılırlar.
518. Sana
cefa edeni utandırman için hoşça geçinmeye çalış.
519. Sana
niçin yaptığını sorduklarında utanacağın ve yalanlamağa kalkacağın işleri
yapmaktan çekin.
520. Sana
karşılık iyilik yapanlara, teşekkür etmesini bilenlere de iyilik et.
521. Sana
öğüt veren, sana geniş kredi açmış tüccara benzer.
522. Sefih
olanlar lisanla dostluk gösterirler. Fakat kalbleri fesatla doludur.
523. Sen ey
insan. Ayan beyan bir kitapsın, harfleriyle yüreğin okunur.
524. Sen
öyle bir kitap ilmisin ki, harflerin, esrarı çözer.
525. Seni
yalnız iyi günlerinde arayan, düşkün günlerinde senden kaçacaktır.
526. Seni,
sende bulunmayan özellikler ve değerler icat ederek koltuklayan, bir gün gelir
yapmadığın suçları da üstüne yığarak seni çekiştirmeye, çeliştirmeye kalkar.
527. Senin
hakkında iyi zanda bulunanın zannını gerçekleştir.
528.
Seviyesiz insanların bana cahilce sözlerine karşılık vermekten tiksinti
duyarım.
529. Sırrı
erdemli olandan başkasına verme. Yanlız o erdemli insanlarda sır olarak
kalabilir.
530.
Sırlarını ona buna açıyorsan, başına gelecek zilletlere razı ol.
531.
Sızlanmak, sabırdan zordur.
532.
Siyaseti başaramayan başkan olamaz.
533.
Siyasetlerin (yönetimlerin) en zoru alışkanlıkları değiştirmektir.
534. Sizin
en kötünüz insanları çekiştirerek dostlar arasında ayrılık düşüren ve temiz
insanlara kusur bulan kimsedir.
535. Sizin
için korktuğum şeylerin en başında, nefsinin isteğine uymak ve uzun emelli
olmak gelir. Birincisi hak yoldan alıkoyar; ikincisi ise ahireti unutturur.
536. Sizin
hayırlınız, günahına gerçekten çok tövbe edenlerdir.
537. Sizin
için korktuğum şeylerin en başında, nefsinin isteğine uymak ve uzun emelli
olmak gelir. Birincisi Hak yoldan alıkoyar; ikincisi ise ahireti unutturur.
538. Sizler
mallarınızla halkı kuşatamazsınız (onların gönüllerini hoş edemezsiniz);
öyleyse açık yüzlülük ve güzel davranışınızla onları kuşatınız; çünkü ben Allah
Resulünün şöyle buyurduğunu duydum: “sizler, mallarınızla halkın gönüllerini
hoş edemezsiniz; o halde ahlakınızla onların gönüllerini hoş edin”
539. Sorun
benden beni yitirmeden, bana gök yollarını sorunuz, onları yeryüzü yollarından
daha iyi tanırım.
540. Sorun
bana beni yitirmeden; Çünkü andolsun Allah’a, Kur’ân’da hiçbir âyet yoktur ki
niçin ve kimin hakkında indi, nerde indi, düzlükte mi, dağlıkta mı, hepsini de
en iyi bilenim ben. Gerçekten de Rabbim bana, anlayan bir akıl, söyleyen bir
dil ihsân etmiştir.
541. Soruya
verilen cevap çoğalınca doğru gizli kalır.
542.
Soyluluk; babaların, anaların mensup oldukları soyla boyla değil, övülecek
üstünlükle kazanılır.
543.
Söylemediğin sözün hakimi, söylediğin sözün mahkumusun.
544.
Söyleyene bakma, söylenene bak.
545. Söz
ilaçtır, azı yaşatır, çoğu öldürür.
546. Söz; ok
ve mızraktan daha tesirlidir.
547. Söz
benim ağzımdayken söz benim esirim, söz ağzımdan çıkdıktan sonra ben sözümün
esiri olurum.
548. Söz
dilinin susutuğu ve amel dilinin söylediği nasihat hiçbir kulak tarafından
kovulmaz ve onun faydası ile hiçbir fayda bir olmaz.
549. Söz
sizin ağzınızda olduğu sürece, söz sizin esiriniz, söz ağzınızdan çıktıktan
sonra siz sözünüzün esiri olursunuz.
550. Sözün
gümüş olsa da, ey nefs sükut (suskunluk) altındır.
551. Sözün
güzelliği, kısalığındadır.
552. Sözünde
duramayacağın bir yerde söz verme ve kefaletine vefâ edemeyeceğin yerde kefil
olma.
553. Susmak,
ağırbaşlılığı arttırır.
554. Susmak,
sana ağırbaşlı bir elbise giydirir ve sonunda özür dileme zorundan korur.
555. Sükût,
yalan söylemekten ve başkalarını çekiştirmekten herhâlde evlâdır.
556.
Şahsınıza fenalık eden bir düşmanı affediniz. Lâkin vatanınıza ve milletinize
fenalık eden bir kimseyi, asla affetmeyiniz.
557. Şehvet
bir kapıdan girer, akıl öbür kapıdan çıkar.
558. Şer’den
çekinen kişi, hayır yapana benzer; suçtan sakınan kişi, iyilikte bulunana
döner.
559. Şeref
ve namus, en büyük hazinedir. Onlara mâlik olanlar, hayatlarını dâimâ memnun ve
mesut geçirirler.
560. Şeref
ve soyluluk, yüksek özellik ve niteliklerden gelir, ataların çürümüş
kemiklerinden değil.
561.
Şerefine düşkün olan kötü cevap almaktan kendini sakınır. İnsanların
davranışlarını düşünerek ve gözeterek onlarla uyum içinde yaşayan kendi
kişiliğinide korur.
562. Şerefli
ve önemli bir mevkiiniz olması için bilime sarılınız.
563.
Şiddetli istek mutluluğun en büyük düşmanıdır.
564. Şu
(Kur’ân), Allah’ın suskun kitabıdır; ben ise Allah’ın konuşan kitabıyım.
565. Şükür
nimetlerin süsüdür.
566. Takva,
Allah’ın yap dediğini yapmak, yapma dediğinden kaçmaktır.
567. Tamah
mihneti davet eder.
568. Taraf
tutmayın, bazı insanları kayırmayın. Bu tür davranışlar sizi zulme ve
despotluğa çeker.
569. Tarımla
uğraşanlar devletin servet kaynağıdır ve bir servet gibi korunmalıdır.
570. Tecrübe
fayda ile beraber gelen ilimdir.
571.
Terbiyesizlikle kendisini düşüreni, soydan gelme asalet yükseltemez.
572. Tevâzu
gösteriniz ki, halkın hürmet ve tekrimini (saygısını) kazanasınız.
573. Tövbe
etmek elindeyken, ümidini kesene şaşarım.
574.
Uygunsuz yerlere giren, kendini töhmete kaptırır.
575. Utancın
üstünü, insanın kendinden utanmasıdır.
576. Üç
sınıf Allah sevgisinden uzak tutulmuştur: Zalimler, onlara yardakçılık edenler
ve zulmü hoş karşılayanlar.
577. Üç şey
hayatı tatsızlaştırır: kin, kıskançlık ve kötü huyluluk.
578. Üç şey
insana hayatı zindan eder: Ağırlaşan aile yükü, borçların baskısı ve bir
hastalığın sürüp gitmesi.
579. Üç şeyi
kendinizde tutup saklayın: Cesaretiniz, bilginiz ve malınız. Bazı insanlar
sahip olduğunuz bu 3 şeye düşmandır ve o insanları ancak bu 3 şeyi kaybetmeniz
sevindirir ve razı eder.
580.
Üstünlük taslamak, ayıpların en kötüsüdür.
581.
Varlıklı kişiden ellerinin içinde senin için ne skladığını bilmedikçe uzak dur.
582. Verilen
söz, zamanında yerine getirilmesi gereken bir borçtur.
583. Ya siz
bizi yok edersiniz ya da, biz sizi yok ederiz. Ya da barışı daha uygun
görürsünüz.
584.
Yakınlarına yardımı bırakan, düşmanlarına yardım etmiş olur.
585. Yalan
hıyanettir, doğruluk emanettir.
586. Yalan
söylemenin sonu, kınanmaktır.
587. Yalan
ve iki yüzlülük en kötü ahlaktır. Yalancıların başlıca sıfatları şunlardır:
evvela sana diller döker, birçok şeyler vaad eder. Sonra senden vazgeçer. Daha
sonrada arkadan senin aleyhine bir çok şey söyler.
588.
Yalancılardan daima uzak bulununuz. Çünkü onlarla içli dışlı olur ve onlarla
dolaşıp kalkarsanız, sizde yalancı olursunuz.
589.
Yalancıların başlıca sıfatları şunlardır. Evvela sana diller döker, birçok
şeyler vaad eder. Sonra senden vazgeçer. Daha sonrada arkadan senin aleyhine
bir çok şey söyler.
590.
Yalandan daha kötü bir kabahat yoktur.
591.
Yalanlanacağından korktuğun bir şeyi anlatma.
592.
Yanlışını gününde görüp nefsine sitem edersen yanlışın faydaya dönüşür. Dünde
kalan yaşam geçmişle yok olur gider.
593.
Yaptığın iyilikleri ve sana anlatılanları gizle.
594. Yâ
Rabbî! Ben sana cennet için değil, cehennem korkusu için de ibâdet etmiyorum.
Belki seni tapınmağa lâyık olarak tanıdığım için ibâdetimi yapıyorum.
595. Yaşamın
tecrübeleri doğru karar verebilmeyi öğretti, öyleki artık beni bitirmeye –yok
etmeye gelen şeyleri ben bitirip– yok ettim.
596. Yeni
ilmi şeyleri öğrenmekle, kalbinizin yorgunluğunu ve rahatsızlığını giderin,
çünkü kalpleriniz de vücudunuz gibi yorulur.
597. Yeni
mal, mülk edinmeden önce yığdıklarınızı kullanınız.
598. Yerilen
aşağılık kişiler saygınlık döşeklerine oturacak olursa biz ayağa kalkarız.
599.
Yoksullar bazen çok müşkil durumlarda kalırlar. Söyledikleri sözler ne kadar
doğru olursa olsun, onları dinleyenler sözlerine kulak asmazlar.
600. Yoksula
yardımı dilenmeden yap. Sen onu el açmak zorunda bırakırsan, verdiğin sadaka
ile, onun sadakadan daha değerli olan haysiyetini satmaktan kurtarırsın.
601.
Yoksullarla otur, şükrünü artırırsın.
602.
Yoksulluğunu gizle, yoksa itibarın sıfıra iner.
603. Yol
cümleden Ulu’dur.
604. Yola
düşmeden arkadaşı, eve girmeden de komşuyu sor.
605.
Yüzünüze karşı yapılan şişirme övgüleri dinlemekten kendinizi koruyunuz. Çünkü
onlar, kalpleri kirletip ortalığa pis bir koku yayarlar.
606. Yumuşak
ahlak, soyluluk ve büyüklüktendir. Yumuşak huyluluğun bitmez tükenmez kaynağı
ol. Kimseye asla eziyet etme, yaptığın şeyin sonuçlarını görür ve duyarsın.
607. Yumuşak
konuş, sevilirsin.Yüce kişinin aç kalınca, aşağılık kişinin karnı doyunca
saldırısından korkun.
608.
Yükseklik taslamak alçaltır, alçak gönüllülük yükseltir.
609. Zalime
gelip çatan adalet günü, mazlumun uğradığı cevir ve cefa mihnetinden
çetindir.Şiddet son dereceyi buldu mu ferahlık gelir çatar. Bela halkaları tam
daraldı mı genişlik yüz gösterir.
610. Zalimin
düşmanı Allahtır. Zalimin ikbali de geçicidir.
611. Zaman
bana karşı maske takındı, beni tanımazlıktan -görmemezlikten geldi, bilmedi ki
ben güne saygılıyım ve talihsizliklerin en korkulusunu bile kolay şeymiş gibi
karşılarım.
612. Zaman
ibret aynasıdır.
613. Zaman
kendine uymazsa, kendini zamana uyduranlar. en akıllı kimselerdir.
614. Zaman
sana uymaz, sen zamana uyacaksın.
615. Zaman
uzasa, sonu gecikse bile sabreden mutlaka zafere ulaşır.
616. Zamanı
değilse çok konuşma, söze başvurma, suskunlukla süsle aklını.
617.
Zamanının bir kısmı maziye karıştı. Geride kalan günlerinin sayısı da belli
değil, fırsat varken çalış.
618. Zamanın
icaplarına uymayanlar, sürüden ayrılmış koyunlar gibi geri kalırlar.
619.
Zayıfları ziyaret etmek alçak gönüllüğünündendir.
620.
Zenginlik gurbette bir vatan, Fakirlik vatanda bir gurbet gibidir.
621.
Zenginliği görüntülemek, şükürden sayılır.
622.
Zenginliğin en yücesi dilekleri terk etmektir.
623. Zulme
ve kötülüğe karşı çıkmayan daha belasına uğrar.
0 comments :
Yorum Gönder