1. Allahümme bike esbahnâ ve bike emseynâ ve
bike nehyâ ve bike nemûtü ve ileyke’l-masîr.
“Allah’ım! Senin iznin ve yardımınla
sabahladık ve akşamladık. Yine senin izin ve yardımınla yaşar ve ölürüz.
Sonunda dönüş yalnız sanadır.”
(Ebû Dâvûd,
“Edeb”, 110; Tirmizî, “Deavât”, 13; İbn Mâce, “Dua”, 14)
2. Allahümme e’ûzü bi rızâke min sehatike ve
bi muâfâtike min ‘ukûbetike ve e’ûzü bike minke lâ uhsi senâen ‘aleyke ente
kema esneyte ‘ala nefsike.
“Allah’ım! Öfkenden rızana; cezandan affına
sığınırım. Senden yine sana sığınırım. Sana övgüyü saymakla bitiremem. Sen
kendini nasıl övdüysen öylesin.”
(Müslim,
“Salât”, 222)
3. Allâhümme innî e’ûzü bike min zevâli
ni’metike ve tehavvüli ‘âfiyetike ve fücâeti nıkmetike ve cemî’ı sahatike.
“Allah’ım! Nimetinin yok olmasından, verdiğin
afiyetin (nimet ve sağlığın) bozulmasından, ansızın cezalandırmandan ve öfkene
sebep olan her şeyden sana sığınırım.”
(Müslim,
“Zikir”, 96)
4. Allahümme innî e’ûzü bike mine’l-hemmi
ve’l-hazeni. Ve e’ûzü bike mine’l-‘aczi vel-keseli. Ve e’ûzü bike minel cübni
vel-buhli. Ve e’ûzü bike min ğalebetid-deyni ve kahrir-ricâli.
“Allah’ım! Kederden ve üzüntüden, acizlikten,
tembellikten, cimrilikten, korkaklıktan, borç yükünden ve insanların kahrından
sana sığınırım.”
(Ebû Davud,
“Sâlat”, 367; Ayrıca bk. Buhârî, “Et’ıme”, 28, “Deavât”, 40¸ Tirmizî, “Deavât”,
70; Nesâî, “İstiâze”, 7, 8, 25)
5. Allahümme innî e’ûzü bike mine’l-fakri
ve’l-kılleti ve’z-zilleti ve e’ûzü bike min en ezlime ev uzleme.
“Allah’ım! Fakirlikten, yokluktan ve
zilletten sana sığınırım; zulmetmekten ve zulme uğramaktan da sana sığınırım.”
(Buhârî,
“Deavât”, 40; Ebû Dâvûd, “Vitr”, 32¸ Nesâî, “İstiâze”, 7, 8, 25)
6. Allahümme innî e’ûzü bike en edille ev
üdalle,ev ezille ev üzelle ev ezlime ev uzleme ev echele ev yüchele ‘aleyye
“Allah’ım! Dalalete (sapıklığa) düşmekten
veya (başkalarını) dalalete düşürmekten, hataya düşmekten veya (başkasını)
hataya düşürmekten, zulmetmekten veya zulme uğramaktan, cahillik etmekten veya
cahillikle karşılaşmaktan, sana sığınırım.”
(Ebû Dâvûd,
“Edeb”, 112)
7. Allahümme innî e’ûzü bike mine’l-cübni ve
e’ûzü bike min en uredde ila erzelil ‘umuri ve e’ûzü bike min fitneti’d-dünya
ve e’ûzü bike min azabi’l-kabr.
“Allah’ım! Korkaklıktan sana sığınırım. Ömrün
en düşük çağının zorluklarından, dünya fitnelerinden ve kabir azabından da sana
sığınırım.”
(Buhârî,
“Cihad”, 25; Tirmizî, “Deavât”, 113; Nesâî, “İstiâze”, 27)
8. Allahümme innî e’ûzü bike min şerri ma
‘amiltu ve min şerri ma lem a’mel.
“Allah’ım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra
yapacağım işlerin şerrinden sana sığınırım.”
(Müslim,
“Zikir” 65, 66)
9. Allahümme innî e’ûzü bike min
fitneti’n-nâri ve ‘azabi’n-nari ve min şerri’l-ğına ve’l-fakri.
“Allah’ım! Cehenneme götüren fitneden,
Cehennemin azabından, zenginliğin ve fakirliğin şerrinden sana sığınırım.”
(Ebu Dâvûd,
“Vitr”, 32)
10. Allahümme innî e’ûzü bike minel-cû’ı
fe-innehû bi’sed-dacî’u ve e’ûzü bike mine’l-hıyâneti fe-innehâ
bi’seti’l-bitânetü.”
“Allah’ım! Açlıktan sana sığınırım. Çünkü
açlık, ne kötü bir arkadaştır. Hainlikten de sana sığınırım. Çünkü hainlik, ne
kötü bir sırdaştır.”
(Ebu Dâvûd,
“Vitr”, 32; Nesai, “İstiâze”, 19,20; İbn Mâce, “Et’ime”, 53)
11. Allahümme ‘âfini fi cesedî ve ‘âfinî fî
basarî ve’c‘alhü’l vârise minnî lâ ilâhe illâllahu’l- halîmu’l-kerîmu
subhâne’llahi rabbi’l-‘arşi’l-‘azîm ve’l-hamdü li’llahi rabbi’l-‘âlemîn.
“Allah’ım! Bedenime sağlık ver, gözüme sağlık
ver, sağlığı benim varisim kıl (son nefesime kadar beni sağlıklı eyle). Halîm
ve kerîm olan Allah’tan başka ilah yoktur. Ulu arşın sahibi Allah’ı noksan
sıfatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur”
(Tirmizî,
“Deavât”, 66)
12. Allahümme innî es’elükel-hüdâ ve’t-tüka
ve’l-‘afafe ve’l-ğınâ.
“Allah’ım! Senden hidayet, takva, (sorumluluk
bilinci) iffet ve (gönül) zenginliği isterim.”
(Müslim,
“Zikir”, 72)
13. Allahümmağfirlî ve’rhamnî ve’hdinî ve
‘âfinî ve’r-zuknî
“Allah’ım, beni bağışla, bana merhamet et,
bana hidayet nasip eyle, bana âfiyet ve (hayırlı) rızık ver.”
(Müslim,
“Zikir”, 35)
14. Allahümme’nfa’nî bima ‘allemtenî ve
‘allimnî ma yenfeunî ve zidnî ‘ilmen, elhamdülillahi ‘alâ külli hâlin ve e’uzü
billahi min hâli ehli’n-nâri.
“Allah’ım! Bana öğrettiğin ilim ile beni
faydalandır, bana fayda verecek ilmi öğret ve benim ilmimi artır. Her hâl üzere
Allah’a hamd olsun. Cehennem ehlinin halinden Allah’a sığınırım.”
(Tirmizî,
“Deavât”, 129)
15. Allahümme innî e’ûzü bike min ‘ilmin la yenfe’u
ve min kalbin lâ yahşe’u, ve min nefsin lâ teşbe’u ve min da’vetin lâ yüstecâbu
leha.
“Allah’ım! Fayda vermeyen ilimden, huşu
duymayan kalpten, kabul olunmayan duadan doymayan nefisten sana
sığınırım.”
( Müslim,
“Zikir”, 73)
16. “Ya mukallibel kulûb! Sebbit kalbî ‘alâ
dînike.
“Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah’ım,
kalbimi dinin üzere sabit kıl.”
(Tirmizî,
“Deavât”, 124)
17. “…Allahümme âti nefsî takvâha, ve zekkiha
ente hayru men zekkaha, ente veliyyuha ve mevlaha.”
“…Allah’ım! Nefsime takvasını (günahlardan
sakınma duygusu) ver ve onu (her türlü günahtan) temizle, Sen temizleyenlerin
en hayırlısısın. Onun koruyucusu ve efendisi de sensin..”
(Müslim,
“Zikir”, 73)
18. Allahümme’c’alnî mine’llezîne iza ehsenu
‘s-tebşeru ve iza esâu’stağferû
“Allah’ım! Beni iyilik işledikleri zaman
sevinen ve kötülük yaptıkları zaman bağışlanma dileyen kullarından eyle.”
(İbn Mâce,
“Edeb”, 57)
19. Allahümme rahmeteke ercû felâ tekilnî ila
nefsî tarfate‘aynin ve aslih lî şe’nî küllehü lâ ilâhe illa ente.
“Ey Allah’ım! Senin rahmetini umuyorum, beni
göz açıp kapayıncaya kadar (da olsa) nefsimle başbaşa bırakma. Halimi tümüyle
düzelt, Senden başka ilâh yoktur.”
(Ebu Dâvûd ,
“Edeb”, 110)
20. Allahümme Rabbe’n-nâsi! Ezhibi’l-be’se,
veşfihi, ve ente’ş-şâfi. Lâ şifâe illâ şifâüke. kifâen lâ yüğâdiru sekamâ.
“Allah’ım, ey insanların Rabbi! Sıkıntıyı
gider, şifa ver. kifayı veren ancak sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa
yoktur. Öyle bir şifa ver ki, hastalık nedir bırakmasın.”
(Buhârî,
“Tıb”, 37; Ayrıca bk. Müslim, “Selam” 46; Ebû Davud, “Tıb”, 17 Tirmizî,
“Deavât”, 111)
21. Allahümme ahsente hakÉ fe ehsin
hulukî.
“Allah’ım! Yaratılışımı güzelleştirdiğin gibi
ahlâkımı da güzelleştir”
(İbn
Hanbel,el Müsned, I, 403)
22. Allahümme innî e’uzü bike mine’ş-şikaki
ve’n-nifaki ve sûi’l-ahlâki.
“Allah’ım! (haktan) ayrılmaktan, iki
yüzlülükten ve kötü ahlâktan sana sığınırım.”
(Ebû Dâvûd,
“Vitr”, 32; Nesaî, “İstiâze”, 21)
23. Allahümme inneke ‘afüvvün kerîmün
tühıbbü’l-‘afve fa’fü ‘annî .
“Allah’ım sen affedicisin, cömertsin,
affetmeyi seversin, beni de affet.”
(Tirmizî,
“Deavât”, 89)
24. Allahümme’rzuknî hubbeke ve hubbe men
yenfeunî hubbuhu ‘indeke.
“Allah’ım! Bana kendi sevgini ve Senin
yanında sevgisi bana fayda verecek kimsenin sevgisini ver.”
(Tirmizî,
“Deavât”, 73)
25. Allahümmekfinî bihalâlike an haramike ve
ağninî bifadlike ammen sivâke.
“Allah’ım! Harama bulaşmaktansa, helalinle
yetineyim. Beni lütfunla (zengin kılarak) Senden başkasına muhtaç etme.”
(Tirmizî,
“Deavât”, 110)
26. Allahümme eınnî ala zikrike ve şükrike ve
husni ibadetike.
“Allah’ım! Seni anmak, sana şükretmek, sana
güzelce kulluk etmekte bana yardım et.”
(Ebu Dâvûd,
“Salât”, 361; Nesâî, “Sehv” 60; İbn Hanbel, el Müsned, V, 245.)
27. Allahümme innî eselüke min salihi ma
tü’ti’n-nâse mine’l-mali ve’l-ehli ve’l-veledi gayri’d-dâlli vele’l mudilli.
“Allah’ım! Mal, aile, çocuk olarak insanlara
verdiklerinin hayırlısını dilerim, sapıtan ve saptıranları değil.”
(Tirmizî,
“Deavât”, 124)
28. Bismillahillezî la yedurru me’a’smihî
şeyun filardi vela fi’s-semâi ve hüve’s-semi’u’l-‘alîm.
“Allah’ın adıyla… O’nun adıyla (hareket
edildiğinde) yerde ve gökte hiçbir şeyin zararı dokunmaz. O, hakkıyla
işitendir, hakkıyla bilendir.”
(Tirmizî,
“Deavât”, 13)
29. Elhamdü li’llahi’llezî et’amena ve sekana
ve ce’alena müslimin.
“Bizi doyurup içiren ve bizi Müslümanlardan
eyleyen Allah’a hamdolsun.”
(Ebu Dâvûd,
“Eti’me”, 53; Tirmizî, “Deavat”, 56 )
30. Allahumme eslemtu nefsî ileyke ve veccehtu
vechî ileyke ve fevvaztü emrî ileyke ve elce’tu zahrî ileyke rağbeten ve
rehbeten ileyke, la melcee ve la mencee minke illa ileyke, Amentu bi
kitabikellezi enzelte ve binebiyyikellezi erselte
“Allah’ım! (rahmetini) umarak, (azabından)
korkarak kendimi sana teslim ettim. Yüzümü sana çevirdim. İşimi sana
ısmarladım. Sırtımı sana dayadım, sana sığındım. Senden başka sığınak, senden
başka dayanak yoktur. İndirdiğin kitaba ve gönderdiğin peygambere inandım.”
(Buhârî,
“Vudu”, 75, “Deavât”, 6, 9; Müslim, “Zikir”, 56)
31. Allahümme elif beyne kulubinâ ve aslih
zâte beyninâ ve’hdinâ sübüle’sselâmi ve neccinâ mine’z-zulümâti ile’n-nûri ve
cennibne’l fevâhişe mâ zahare minhâ ve mâ betane.
“Allah’ım! Kalplerimizi birleştir. Aramızı
düzelt ve bizi kurtuluş yollarına ilet. Bizi karanlıklardan aydınlığa çıkar ve
büyük günahların açığından da gizlisinden de uzaklaştır.”
(Ebu Dâvûd,
“Salât”, 182 )
32. “Allahümme aslih lî dinî ellezî hüve
‘ismetu emrî, ve aslih lî dünyâye elletî fîhâ meâşî, ve aslih lî ahireti elletî
fîhâ meadî, vec ‘alil hayâte ziyâdeten lî fî külli hayrin, vec ‘alil mevte
râhaten lî, min külli şerrin”
“Allah’ım! Dinimi güzelce yaşat ki o benim
güvencemdir. Dünyamı düzelt ki o benim geçim kaynağımdır. Ahiretimi hazırla ki
o benim son durağımdır. Hayatımda her türlü hayrı ziyadesiyle ihsan eyle.
Ölümümü de her türlü şerlerden muhafaza eyle.”
(Müslim,
“Zikir”, 71)
33. Allahümmeğfirlî zenbî küllehü dikkahu ve
cillehu ve evvelehu ve ‘ahirahu ve ‘alâniyetehu ve sırrehu .
“Allah’ım! Günahlarımın küçüğünü büyüğünü,
öncesini sonunu, açığını ve gizlisini, hepsini bağışla.”
(Müslim,
“Salât”, 216)
34. Allahümme innî zalemtu nefsî zulmen
kesîran ve lâ yağfiru’z zünûbe illâ ente feğfirlî mağfiraten min ‘indike,
verhamnî inneke entel ğafûrur rahim.
Allah’ım! küphesiz ben nefsime çok zulmettim,
günahları bağışlayacak olan yalnız Sensin. Öyleyse katından bir af ile beni
bağışla. Bana merhamet et, çünkü bağışlaması ve rahmeti çok olan sadece Sensin”
(Buhârî,
“Ezan”, 149; Müslim, “Zikir”,
48)
35. Allahümme ente Rabbî, lâ ilâhe illâ ente
halaktenî, ve ene ‘abdüke, ve ene alâ ahdike ve va‘dike m’esteta‘tü. Eûzü bike
min şerri mâ sana‘tü, ebûü leke bi-ni‘metike aleyye ve ebûü leke bi-zenbî,
fağfir lî feinnehû lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente.
“Allah’ım! Sen benim Rabbimsin! Sen’den başka
ilâh yoktur. Beni Sen yarattın. Ben Senin kulunum. Gücüm yettiğince (ezelde)
sana verdiğim sözümde ve vaadimde durmaktayım.
İşlediğim günahların şerrinden sana
sığınırım. Bana lutfettiğin, ni’metlerini i’tirâf ederim, günahımı da i’tirâf
ederim. Beni affet çünkü günahları ancak Sen affedersin”
(Buhârî,”Deavât”,
2, 15)
36. Allahümmağfirlî hetîetî ve cehlî, ve
isrâfî fî emrî, ve ma ente a’lemu bihî minnî, Allahümmağfirlî ciddî, ve hezlî,
ve hataî ve ‘amdî, ve küllü zalike ‘indî, Allahümmağfirlî mâ kaddemtu ve mâ
ahhartu, ve mâ esrartu ve mâ a’lentu, vemâ ente a’lemu bihî minnî, entel
mukaddimu ve entel muahhir ve ente ‘ala külli şey’in kadîr.
“Allah’ım! Günahlarımı, bilgisizlik yüzünden
yaptıklarımı, işimdeki aşırılıkları ve benden daha iyi bildiğin bütün
kusurlarımı bağışla.
Allah’ım, ciddi ve şaka yollu yaptıklarımı,
yanlışlıkla ve bilerek işlediğim günahlarımı affeyle. Bütün bu kusurların hepsi
bende vardır.
Allah’ım! kimdiye kadar yaptığım, bundan
sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum, benden daha iyi bildiğin
günahlarımı affeyle.
Öne geçiren de sen, geride bırakan da Sensin.
Senin her şeye gücün yeter.”
(Buhârî,
“Deavât”, 60; Müslim, “Zikir”, 70. )
37. Allahümmeğsil hatâyâye bimâi’sselci
ve’l-beredi ve nakki kalbî mine’l-hatâyâ kemâ nekkayte’sevbe’l-ebyeda
mine’d-denesi.
“Allah’ım! Hatalarımı kar ve soğuk su ile
temizle. Beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de hatalardan arındır.
(Nesâî, “Taharet”,
49; Ayrıca bk. Buhârî, “Deavât”, 38, 43 45; Müslim, “Zikir”, 49)
38. Allahümme innî es’eluke hubbeke ve hubbe
men yuhibbuke ve’l-amele’l-lezi yübelliğuni hubbeke. Allahummec’al hubbeke
ehabbe ileyye min nefsî ve ehlî ve mine’l- mâil bârid.
“Allah’ım! Senden Seni sevmeyi, Seni
sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıran ameli yapmayı isterim.
Allah’ım! Senin sevgini, bana canımdan,
ailemden ve soğuk sudan daha sevgili kıl.”
(Tirmizî,
“Deavât”, 73)
39. Allahümme leke sumtü ve ‘alâ rızkıke
eftartü
“Allah’ım! Senin rızân için oruç tuttum.
Senin rızkınla orucumu açıyorum.”
(Ebû Dâvûd,
“Savm”, 22)
40. Allahümme ahsin ‘âkıbetena fi’l-umûri
küllihâ ve ecirnâ min hızyi’dünyâ ve ‘azâbî’l-âhireti.
“Allah’ım! Bütün işlerimizin sonucunu güzel
eyle, dünyada rezil olmaktan ve ahiret azabından bizi koru.”
(Ahmed b.
Hanbel, el Müsned, 4/181)
Diyanet.gov.tr
0 comments :
Yorum Gönder