4 Mayıs 2020 Pazartesi

İmanın Şartları



İman nedir? İmanın şartları nelerdir? Sırasıyla imanın 6 şartı.
İman sözlükte, “bir kişiyi söylediği sözde tasdik etmek, doğrulamak, söylediğini gönül huzuru ile benimsemek, karşısındakine güven vermek, içten ve yürekten inanmak” anlamlarına gelir. (İbnü’l-Manzûr, Lisânü’l-Arab, XIII, 21.) İtikadla iman eş anlamlı olup teslim olmak ve boyun eğmek anlamına da gelir.
Terim olarak iman; Allah Teâlâ’nın dinini kalbi ile onaylamak, yani Hz. Peygamber’in getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerin gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir. Buna göre, imanın gerçeği ve özü kalbin tasdikidir.
İmanın şartları 6 tanedir. Bunlar;
1. Allah’ın birliğine inanmak.
2. Meleklere inanmak.
3. Kitaplara inanmak.
4. Peygamberlere inanmak.
5. Ahiret hayatına inanmak.
6. Kaderin, hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine inanmak.
İMANIN ŞARTLARI
İmanın şartları altı tanedir. Cibril hadisinde iman şöyle ifade edilmiştir: “İmân; Allah’a, onun meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, hayır ve şerriyle kadere inanmaktır.” (Buhârî, İmân, 37; Müslim, İmân, I)
1. Allah’ın varlığına ve birliğine inanmak:
Allah, bütün varlıkları yoktan var eden, yöneten, başlangıcı ve sonu olmayan, sonsuz güce sahip yüce yaratıcıdır. “De ki, göklerin ve yerin rabbi kimdir? De ki Allah’tır.” (Ra'd Suresi 16)
2. Allah’ın meleklerine inanmak:
Melekler; Cenab-ı Hakk'ın nuranî, latîf yaratılışlı, güçlü bir takım kulları olup; istedikleri şekle girebilen, yorulmaz, usanmaz, üremez, daima Allah’a itaat üzere bulunan varlıklardır. “Üzerinizde zaptedici melekler vardır. Onlar şerefli kâtiplerdir. İşlediklerinizi bilirler.” (İnfitâr Suresi 10-12)
3. Allah’ın kitaplarına inanmak:
Allah, peygamberleri vasıtasıyla insanlığa kitaplar göndermiş; emir, yasak, va’d, mükâfat ve ceza hükümlerini onlara ulaştırmıştır. İlk peygamberlere sayfalar Hazret-i Musâ, Dâvut, İsa Aleyhisselam ve Hazret-i Muhammed’e -sallâllâhu aleyhi ve sellem- kitap halinde vahyini duyurmuştur. “Allah bir insanla karşılıklı konuşmaz. Ancak vahiyle yahut perde arkasından konuşur, yahut bir elçi (melek) gönderip izniyle dilediğini vahyeder.” (Şurâ Suresi 51).
4. Allah’ın peygamberlerine inanmak:
Allah, insanlardan bazılarını elçi olarak görevlendirmiş, emir ve yasaklarını insanlara onlar vasıtasıyla ulaştırmıştır. “Şüphesiz biz, her millet içinde; Allah’a kulluk edin, şeytandan kaçının diye bir elçi gönderdik” (Nahl Suresi, 36); “Peygamberlerden kimini daha önce sana anlattık; kimini de anlatmadık.” (Nisâ Suresi, 164).
5. Ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye inanmak:
İnsan, bedeni varlığı ölünce kabir hayatına geçer; kıyamet kopunca da insanoğlu kabirlerden kalkacak ve böylelikle ahiret hayatı başlayacaktır. Orada insan, dünyada yaptığı işlerin durumuna göre, Cennet veya Cehennem’deki yerini alır, sonsuz ve yeni bir yaşamın içine girer. Kur’an-ı Kerim'de ahiretten söz eden pek çok ayet vardır: Yüce Rabbimiz takva sahiplerinin niteliklerini belirtirken; “Onlar ahirete kesin bir kanaatle inanırlar.” (Bakara Suresi, 214) buyurur.
6. Kaza ve kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmak:
Cenab-ı Hakk’ın, insanın ileride yapacağı iyi ve kötü şeyleri ezelde bilip yazmasına “kader”; zamanı gelince ezelî ilmine uygun olarak o eşyayı veya olayları yaratmasına da “kaza” denir. Kader, Allah’ın ilim sıfatının ürünüdür. Ayette şöyle buyurulur: “Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şey için bir ölçü koymuştur.” (Talâk Suresi 3) Hz. Peygamber; “Sizden hiçbir kimse yoktur ki, Allah onun Cennet veya Cehennem’deki yerini yazmış olmasın.” buyuruyor. (Buhârî, Cenâiz, 83; Tefsîru Sure, XCII/6)

0 comments :