Tüm ilimlerin başı tasavvuftur. Hakk
insanda gözükür. Allah insanda zahir olur. Allah evi insanın içinde sırdır.
Fakirin yemesi, içmesi Hakk’ın yemesi içmesidir. Emaneti dağlar kabul etmedi,
tanıyamadı cahil insan aldı, taşıyor. İnsan Allah’tan ayrı değildir.
Resulullah (s.a.v), “ben fakirliğimle
övünürüm” diyor. Fakirlik tamam olduğu zaman Allah ortaya çıkar. Fakir, hiçbir
şeyi olmayan değildir. Fakirlik, ölmeden önce ölüp Hakk’ta dirilendir. Kimi
cennetle meşgul. Kimi cehennemde azapla meşgul. Fakir ise Hakk’la meşguldür.
Avama perde çekilir. Havasa nur çekilir. Nur da bir perdedir. Sevaplarda insana
perde olur.
Fakir, öyle bir namaz kılar ki içinde
Hakk’tan başka kimse yoktur. Cennet, cehennem ikisi de perdedir. Arif isen
bunları da terk et. İlim de perde olur. İnsandan şeytanda konuşur.
Kalbinden benden başka her şeyi at.
Hakk’la kal.
Miraç, Hakk’tan başka her şeyden
ayrılmaktır. Miraç, her şeyi yerinde görmektir. Hakk’tan alıp Hakk’a vermektir.
Kılınan namazda miraç yoksa o namaz boştur.
Allah, Adem’i kendi sureti üzerine
yarattı. Bu sırrı anlamaya çalış. Bu sırrı anlamak için kesret (çokluk)
aleminden çıkmak gerekir. Çokluk bizi aldatıyor.
Ruhumdan ruh verdim. İlk ruh, Aklı
Evvel – Ruh-u Azam’dır. Mülhime nefsten geçmek gerek.
Benliğini, gururunu yok etmeden ben
Hakk’ım demek küfürdür. Bazen deniz kıyısında elinde kadeh “Sofular haram
demişler bu aşkın şarabına haydar haydar” diyenler ise tam zındıktır. Benliği,
eksikliği ortada ama yine de ben Muhammediyim diyor, zındık! Her zaman
taklitleri vardır.
Hakk’ın Celal, bir de Cemal yüzü
vardır. Cemal yüzü, Hakk’ın güzel sıfatlarının ortaya çıktığı, Hakk’ın güzel
yüzüdür. Celal yüzü, kötü sıfatların ortaya çıktığı, Hakk’ın kötü yüzüdür.
Elinde kadehle içki içen Celal’e
uğramıştır. Hakk’ın güzel esmalarının göründüğü kişi de Hakk’ın Cemal’ine
uğramıştır. Celal de – Cemal de, 99 Esma’da Hakk’ın dır. Kur-an’da güzele,
Cemal’e davet vardır. Koyunu besleyen Cemal, kesen Celal’e uğramıştır. Unutma
ki, Allah’a kasapta lazım. Sen kasap olma!
İnsan 99 esmayı toplamıştır yani
camii dir. Eğer gözünden perde kalkarsa mekan yoktur. Allah her yeri
kuşatmıştır.
Allah insanda gizlidir. Fakir özünü
bilir. Fakirin görmesi, yemesi, eli, ayağı Hakk iledir.
İnsan namaz kılar, oruç tutar, zekat
verir ve bu ibadetleri ben yapıyorum der ise buna gizli şirk denir.
Fakir ateşinde yanan ve ihtiyaç
ateşiyle münkesir birini görürsen, ona yaklaş! Şüphesiz o kişinin Hakk’la
arasında perde yoktur. Hiç olan fakir perdelerinden kurtulmuştur. Allah ile
arasından perdeler kalkmıştır. Aç kaldım, beni doyurmadınız, hasta oldum beni
ziyaret etmediniz… Biraz bunları düşünmek gerek.
Fakir yani tam olarak yokluğunu
hissedip, yaşama halidir. Bu hali yaşayanlara Muhammedi meşrep denir.
(Taklitlerinden sakınınız) Allah’ın haram dediğini yapanlar olsa olsa zındık
olur. Özünün, aslının ne olduğunu bilmeye çalışmaktır Hakikat.
Tasavvuf çalışması sonunda, insan
hissettiği, evvelce sandığı gibi iki ayrı varlık yoktur. Bunu anlayan bu
dünyada ölür. Ölmeden önce ölünüz.
Özünü bilmeyen vahdete kavuşamaz,
vahdeti bilmeyen perdelidir. Adı Profesör, Doçent de olsa Hakk’ın nazarında
cahildir. “Bayram özünü bildi.” Özünü bilmeyen şirktedir. İbadet yapması
boştur. “Cennete imansız girilmez, tasavvufsuz girilir” diyen tam bir
gaflettedir. Onların imanında gizli şirk vardır.
İlmen yakin; ilim – Aynel yakin;
ibadet – Hakk’el yakin; tasavvuftur.
İlkokul, ortaokul, üniversite gibi.
İlkokulun imanı, üniversiteye göre gizli şirktir. Hakikat sırrına eren, hala
ilim diyorsa Allah ile arasında perde vardır. Hakikati anladım ben demek
şirktir.
“Sana yakin gelene kadar ibadet et.”
Yakine erenin ibadeti biter. Fiil kula bağlandığı zaman ibadet adını alır.
Fiilin faili ortaya çıkarsa, Niyazi Mısri’nin dediği ortaya çıkar. “Benden
işitip, gören anladım ki O canan imiş” sırrı ortaya çıkar. “Sizi de
fiillerinizi de yaratan Allah’tır.” (Saffat 37-96) Fiiller Allah’a ait olduğu
zaman buna Ubudiyet denir. “Cübbemin altında Allah’tan gayrı mevcut değildir.”
(Cüneyd-i Bağdadi)
Ben vuslata erdim, gerçeği gördüm,
hakikati idrak ettim, artık bundan sonra ben ibadet etmiyorum. Allah’ın benim
ibadetime ihtiyacı yoktur. Böyle diyen zındıklar olabilir. Oysa bilinmelidir
ki, ibadetlere Allah’ın değil senin ihtiyacın var! İbadetler senin ahlakını
düzeltecek.
Herkes ne iş için yaratılmış ise ona
o işler kolaylaştırılıp, sevdirilmiştir. Erenlerin kellesini kessen de içki
içmez, namazdan vazgeçmez çünkü bunlar onlara sevdirilmiştir.
“İlim bir nokta idi onu cahiller
çoğalttı.” Hz.Ali (r.a)
“Dört kitabı şerh eden hakikatte
asidir
Zira tefsir okuyup manasını bilmediler.”
(Yunus Emre)
“Bana namaz kılmaz diyen
Ben kılarım namazımı
Kılar isem kılmaz isem
Allah bilir niyazımı.” (Yunus Emre)
“Men arefe nefsehu fekat arefe rabbehu.” (Niyazi Mısri)
0 comments :
Yorum Gönder